Amaç ve Önem
Çalışmanın amacı, “yöneticilerin sahip oldukları karar verme yetkinlikleriyle sergiledikleri performans arasında bir ilişki olup olmadığını
belirlemektir. Tez konusu iki kavramsal yapının araştırılmasına ve bu konularla ilgili olarak alandan bilgi toplanmasına dayanmaktadır.
Kuramsal bilgilerle, bir taraftan tarihi süreç içinde her bir kavramsal yapının gelişimi incelenmiş ve diğer taraftan özellikle son yıllarda
“karar verme yetkinliği” ve “yönetsel performans” yapılarının hangi tür araştırmalara konu edildiği incelenmiştir. Yapılan alan yazın
taramasında, incelemeye alınan iki kavramsal yapının başka pek çok kavramsal yapılarla olan ilişkisi araştırılmış olmasına karşılık,
“karar-performans” ilişkisinin kurulmadığı görülmüştür. En azından Türkiye koşullarında böyle bir ilişkiyi inceleyen araştırmaya
rastlanılmamıştır. Çalışmanın amacı ve hedefi bu ilişkilerin niteliğini açıklamak, tanımlamak ve eğer varsa ilişkinin gücünü belirlemektir.
Araştırma işletmeler, yöneticiler ve kuram açısından belli bir değere sahiptir. İşletmeler açısından önemi karar vermeyle performans
arasında güçlü bir ilişki olduğu anlaşılırsa işletmelerin yöneticilerin karar verme özelliklerini geliştirmek için daha fazla yatırım yapmaları,
bu konuyla daha fazla ilgilenmeleri anlamına gelecektir. İşletmeler her zaman zayıf yönlerini güçlendirme eğilimi içinde olurlar.
Yöneticilerin geliştirilmesi için çok sayıda eğitim programları yapılmaktadır, fakat bu programların içinde onların karar verme
yeteneklerini geliştirecek düzenlemelerin çok fazla olduğu söylenemez. Eğer bu ilişyki güçlü çıkarsa "karar verme" yetkinliğini artıracak
eğitimler ve programlar daha fazla önem kazanacaktır.
Araştırmanın önem kazandığı ikinci alan yöneticilerin kendileridir. Her yönetici kişisel olarak kendi kendisini yetiştirme ve geliştirme
eğilimi içindedir. Fakat eğitim ve geliştirme çalışmalarında hangi alanlara daha fazla ağırlık verilmesi konu her zaman askıda kalmıştır.
Bunun nedeni araştırmalara dayalı bulguların yetersiz ve bazen de çelişkili olmasıdır. Araştırmada eğer güçlü bir ilişki olduğu anlaşılırsa
yöneticiler yönelecekleri alanları daha rahat, ve daha emniyetli bir şekilde belirlemiş olacaklardır.
Araştırma kurama katkı açısından da bir değer ifade etmektedir. Alan yazında bilim adamları her türlü kavramsal yapılar arasındaki
ilişkileri inceleyerek bilimsel boşluk alanlarını kapatma uğraşısı içinde olmaktadırlar. Yapılan bu araştırma da bunlardan biridir. Belki tek
bir araştırmaya dayalı olarak güçlü bir tez ileri sürülemeyecektir ama, bu konuda bir çalışma başlatılmış olacak ve daha sonra başka
araştırmacıların benzeri araştırmaları yapmalarıı ve benzeri bulguları elde etmeleriyle bu alandaki bilimsel bilgi birikimi güçlenmiş
olacaktır. Türkiye'de yönetimsel araştırma sayılarının dış ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça az sayıda olduğu gerçeği dikkate alınırsa tez
çalışmasının ülkedeki bilgi birikimine kendi çapında bir katkı sağlayacağından söz edilebilir.