Litvanya ve Laz

Litvanya, Hristiyanlığa 1387 yılında geçmiş. Öncesinde pagan tanrı ve tanrıçalara tapan bir topluluk. Pagan mabutların kendi aralarında kabul edilmiş ve mutabakata varılmış belli bir listesi yok. Çoğu Hint tanrı ve tanrıçalarıyla ilgili.

İngilizce dilinde ve Batılı kaynaklardan yararlanarak yazarsak bu tanrı ve tanrıça isimlerini onların ağızlarına göre şekillendirmemiz gerekecek. Oysa öyle yapmamalı, olabildiğince kendi ağzımıza, Kutsiya topraklarının diline uyarlamaya çalışmalıyız.

Aşvienâyi.  Aşure veya Işrîn. Austra veya Astar. Dalia veya Zeliha. Diva. Diva Çok Seneli. Gabiya. Lâima.  Saule veya Sali.  Zemina veya Zemin. Kupole veya Kopil. Lauku veya Lokma. Zoruna veya Zorana. Medeina veya Medina. Diviriks veya Divirigi. Lazdona veya Lazana.. Kriukis veya Kırıkis (baston, kanca, dolandırıcı, kırımsa, dolu)..

Araştırmacılar, "tanrıça" anlamına gelen Dievs 'in onların baş ilahları olduğunu saptamışlar.  Perkunas,  fırtına (Slavca Perun, İskandinav dilinde Thor veya Tarı); Saule, Güneş Tanrıçası; Lâima  iyilik ve kötülük tanrısı; Mara  doğum ve ölüm tanrısı; Usins  semavi burak veya ışığı tutan; Martins  atları gözeten;  Janis toprakların verimliliğinden sorumlu; Ausra şafak sökümü tanrısı. (Insight Guides, t.y.). Lazdona  badem tanrıçası; Babilos, arıların tanrısı;
Krukis  domuzların veya demircilerin.

Şiva'nın oğlu Usin, İsen veya Usanas 'ın dolaylı olarak Fallus kültürüyle ilişkili olduğu belirtiliyor.  (Bhattacharji, 1970).

Sanskritçe ve Litvanca dilleri arasında önemli ölçüde benzerlik varmış. Litvanca kelimelerinin önemli bir bölümü için ve bu kelimelerin telaffuz biçimi ile Sanskritçe arasında ilişkiler kuruluyor.  Hindistan'da ilkbahar mevsiminde düzenlenen Holi Festivali  ile Litvanların Uzgavenes Şenliği  neredeyse birbirinin aynı imiş.

Litvanya, üç milyon nüfusuyla Avrupa'nın en küçük devleti.

İnsan isimlerinin sona gelen lauskas isimleri ile dikkat çekiyorlar.

Bazı yerleşim yerlerinin adları laz ile ilgili... Lauska, Lazdiye (Lazdijai), Laza, Laz, Lazda (değnek, golf sopası, cop, isteka, kazık veya sivri ampul anlamlarında).

Bunun yanında diğer şehir isimlerinin bir kısmının Türkçede kullandığımız isimlerle ilişkili olması bilinmeyen bir zaman diliminde ortak kesişim  noktasına sahip olduğumuzun  işaretleri. Örneğin şu isimler: Kalvaria, Kaunas (Konya), Kupiskis, Mariyampole, Palanga, Pasvalys, Prienai, Radviliskis, Raseiniai (Reis Ana), Skuodas, Sakiai, Salcıninkai, Siauliai, Silale, Silute, Sirvintos, Taurage, Telsiai, Trakai, Utena, Varena, Zarasai. Bunların günümüze ait hangi isimlerle ilişkili olduğunu belirlemek için ayrıca çalışma yapmak gerek. 

Marius Liugaila,  Litvanyalı bir resim sanatçısı  (1953-2013). Çizdiği bir esere ilginç bir şekilde adını yansıtmış. Azgın sularda sivrilmiş bir kaya parçası portresi. Bu tür resimler, mimari eserler, figürler Batı yazınında "ramification" olarak adlandırılıyor. Karmaşık, anlamsız veya belirsiz gibi görünen sanat eserinin arkasında "bir fikrin" veya "bir düşüncenin" var olması. Fakat bu düşünce hiçbir zaman itiraf edilmez, açığa çıkarılmaz. Herkesin kendisine göre bir yorum yapması, böylece eserin yorum zenginliğine sahip olması arzulanır. Herkesin yorumu kendisine göre doğru iken, başkaları açısından geçersizdir. Benim yorumum, eserde Mari ve Lingam'ın temsil ediliyor olduğu şeklinde. Mari veya Marius deniz, okyanus veya kadının pistil oranını temsil ediyor. Lingam ise Fallus. Daha doğrusu Lingam, Fallus ve Marius'u birlikte temsil ediyor ama görünür planda her zaman Fallus var. Litvanyalı sanatçı Marius Liugaila, bu eseriyle bize kökenlerinin "Hint kültür dünyasına" ait olduğunu söylüyor. Laz'a veya Tanrıça'ya inanan topluluklardan olduklarını. Hint, Orta Asya topraklarından gelen göçmenler, gezginler veya hayvanlarına daha iyi otlaklar arayan girişimci kabilelerden geldiklerini. 

Lithu, Lisu, Lis.  Loisu. Lusu, Lusei. Lise. Lish.
------
Lithu  ile ilgili çok sayıda sözcük var Etimoloji Sözlüğü 'nü (Craig, 1848) araştırarak Lithu ile ilgili olabilecek kelimelerin anlamlarını öğrenmek istedim. Amacım Litvanyalıları Hintlilere veya herhangi bir etnik kimliğe bağlamak değil. Kabilelerin yüzlerce yıl süren birbirleriyle karışımı ve bunun yanında  teknolojiyle birlikte ortaya çıkan "yeni dünya düzeni" bütün toplumları yeniden üretmiştir. Artık hiç bir toplum, tarihi kökleri ve geçmişteki yaşantılarıyla ilgili değil. Evet, geçmişten bir takım izlere sahibiz, fakat geçmiş çok daha farklı idi. Geçmiş, gerilerde kalan ve her gün bizden biraz daha uzaklaşan bilinmezlik okyanusu.
------
Lithu-Ania ile ilgili olabilecek sözcüklere daha yakından bakalım.

Lisu: Sağlam, güçlü, aktif..
Lisne: Mağara, oyuk.
Lisanthus: Çiçek
Lissos: Düz
Lissom: Gevşek.
Loch: Göl
Lochia (Lokea): Female organdan boşalan kanlı sıvı.
Lochial: Çocuk doğduktan sonra rahmin boşalması.
Lochmia (Lokma): Frenleme veya çalı ile ilgili.

Lock: Kucaklama, kıskaç, herhangi bir muhafaza kabı, yaylar ve cıvatadan oluşan bir alet. Suyu tutan kanal. Bir tutam saç. Saç lülesi. Yakından kucaklamak.

LocoPoco (Loko-Boko): ABD'ye verilen ad.

Locomotion: Bir yerden bir yere hareket etme.
Lode: Madencilikte damar.
Lod-gable: Geçici mesken
Lodge: Geçici konaklama yeri. Bir yerde dinlenme.

Loke: Kuzey ülkelerinin mitolojisinde kötü niyetli tanrı. Yeryüzünü kuşatan yılan. Ahlaki bozulmayı ve günahları temsil eden simge. Hela [Helâ ??] veya ölümü doğuran tanrıça. Cehennemde veya şeytanların bölgesinde gezinen.

Loll (Loli): Aylak bir şekilde bir yere dayanıp öylece durmak. Köpeklerin veya sığırların sıcaktan dillerini dışarı çıkarmaları.

Lose: Yarışmada kaybetmek. Ceza olarak kaybetmek. Sözlerinden dönmeleri üzerine ilk ana babamıza Tanrının iyiliği. Özlemek. Şaşırmak, sersemlemek, gözleri kamaşmak.

Losel: Alçak, rezil, değersiz adam.
Losenger. Aldatıcı, yalancı.
Loss: Belirsizlik içinde olmak.
Lot: Şans, talih.
Loud: Gürültücü, etkileyici.
Lout: Eğilmek, bükülmek.
Loutish: Kaba-saba yontulmamış.
Loxonia: Oblik, eğik. Çiçeklerin karakteri.
Loxophyllon: Loks, eğik; Phyllon yaprak. 
Lozania: Verilmemiş. Yeni Granada yerlilerine verilen ad.

Lozenge: İki geniş, iki dar açıya sahip olan eşkenar dörtgen. Rhomb, rahim. Mücevhercilikte sık kullanılan bakire ve dulları gösteren simge.

Lucent: Işıldayan, parlayan.

Lucanus: Ruhun ölümsüzlüğünü ret ederek maddi olduğunu kabul eden ikinci yüzyılda var olmuş dini bir sekt veya inanç topluluğu. Aynı isimde bir başka topluluk, "Tanrı baba" her zaman "Babadır". O güneşin ilk defa doğmasından önce dahi "Baba" idi, görüşünü savunmuştur.

Luceres: Roma imparatorluğunda üçe bölünen halkın üçüncü grubu. Yabancılar, Lucus olarak adlandırıldılar. Onlar için ayrı bir tapınma yeri oluşturuldu.

Lucernal: Lamba.
Lucid: Parlak, aydınlık.
Lucina: Çocuğu doğurarak ışığa çıkaran. Laz ana.
Lush: Derin, karanlık. Ful renkli.
Lusk: Aylak, tembel.
Lust: Aktif, istekli.
Lute: Kopuz, ud, gitar, saz, keman.
--------
Litvanya, son zamanlara kadar Hint topraklarından taşıdıkları tanrıça inancında direnmiş olan bir ülke. Sonra Hristiyanlık dinini seçmişler. Karmaşık bir yapıya sahipler. Çeşitli göçmen kabilelerinin birleşiminden oluşan melez bir topluluk. Her ülke için geçerli olduğu gibi onların ülkesi de milletler, kabileler, sülaleler, obalar karışımı bir oluşum. Litvanya, Laz Ana'nın ülkesi ama  bu Laz, özel adı olan belli bir ana değil. En genel manada Havva Ana ve onun çocuklarının ülkesi...  Havva ve Ademin...  Kendilerini diğer topluluklardan farklılaştırmak için Litiv-Ana, Lisiv-Ana deyişini uygun görmüşler.

Laz-Ana veya Lütuf-Ana.
Veren-Ana.
Doğuran, Yaratan Ana. Tanrıça.


Hüner Şencan




.