Çankırı ve Laz

 

 

Kangri, Kangid, Kengri, Çengiri, Kangir, Kevgir, Çanga, Çenge, Ceng, Çenggâne, Çinggâne, Çinik, Şinik, Sinik, Sinhala, Sinhali, Sinan, Sinanlı.

 

Çevresi ince söğüt dalları veya hasır liflerle dekoratif süsler yapılarak örülmüş özel toprak kap.  Kış gününde Kaşmir'liler  bunların içine ateş koyarak giydikleri pelerinin altında vücutlarını ısıtmak için kullanırlarmış. Ateş kabı....  Ateş sepeti....  Vücut sobası.... Veya vücut mangalı....

 

İçinde yer alan toprak kaba ateş korları konan, dekoratif küçük sepet.

 

Dış görünüşü dekoratif sepete benzeyen askılı mangal.

 

Çeng-gane, Çinggâne: Sepet ören kişi veya kişiler. Tanrıça Çang'a merbut olan insanlar.  Ateşe tapan 'Sepetçiler kabilesi mensupları'.

 

Çanga:  Sepeti olmayan bir bakraç. Veya bakır malzemeden yapılmış küçük bir kap. Bir zamanlar yoğurt mayaladığımız veya yumurta taşıma kabı  olarak kullandığımız.

 

Çeng, Çeleng, Çan, Cân, Zan, Zang, Zung, Zeng, Zenne,  Çanak, Çengî: Tanrı ve tanrıça'nın stupa'sı, çanağı. Dişilik simgesi, sembolü veya figürü. "Ay Kangiri, Ay Kangiri..  Kurban sana huriler, periler...... Ne ki girdin koluma, yok oldu kalbimdeki korkular."

 

Çeng  çukuru ve yükseltisi....  Çeng  boşluğu ve dikiti. Çan ve dikiti.

 

Kaşmirliler araştırmışlar, Kangiri  sözü nereden geliyor diye.... Bulamayınca zorlama yönteme başvurmuşlar. Kastha+angari+ka, ka+angari+ka diye bir formül öneriyorlar. Diller o kadar karmaşık, o kadar iç içe geçmiş ki bazen kendi dilinizdeki bir ifadenin anlamını en iyi başka bir dilde bulursunuz.

 

Çan'ın/Çeng'in 'tanrı ve tanrıça' anlamına gelmesi. Çeng ile Boli, Bauli, Bolli, Puli ve Pauli sözcükleri aynı anlamda.

 

Çinig, Şinik: Büyüklüğü yöreye göre değişebilen bir tür zahire /tahıl  ölçme aracı. "Şinik kovası" da deniyor. (Çeng figürü veya felsefesinden esinlenerek üretilen bir terim......).

 

Ceng meydanı : Tanrı-tanrıçayla buluşma meydanı.

 

Kangiri : Kan-tepesi.  'Deşme ve Deşilme' meydanı.

 

Cenk etmek : Tanrı'ya / tanrıçaya ulaşmak için onların adını yükseltmeye çalışmak.

 

Cengaver : Tanrı'yla / tanrıçayla buluşmaya hazır olan asker, er kişi. Canını tanrıça Ceng'e  vermeye hazır olan erkek.

 

Cenk, Çenk, Çünk, Chung: Tanrıya-tanrıçaya bağlı olan er kişi.  Kan Tepesi'nin bekçisi. Kan Tepesi'nin sahibi.  Nâmus eri.

 

Ceng-iz, Çeng-iz, Keng-iz, Kang-iz: Devşirme bir terim.... Tanrı veya Tanrıça figürü olan  Çeng'i temsil eden kişi. Çeng'in yolundan giden. Cenk'e, Chang'a baş koyan, onun için kan döken.

 

Çengiz:  Hüdâberd.... Hüdâvend.... Hüdavendigâr.... Cheng adlı Hüda  uğruna veya eşi Hediye  isimli tanrıça için canını vermeye hazır olan kişi.

 

Çankırı, Kangiri: Çan tepesi, Kan tepesi, Zan Tepesi, Zenne Tepesi. Tanrı-tanrıça birlikteliğini temsil eden anlamın yüklendiği kâidesi olan  herhangi bir yükselti. Herhangi bir dikit....

 

Sütun, Stupa, Pilu, Pailu, AlaPilu, Alpullu, Toran, Torana, Turan, Çaitu, Chaitu, Çıta, Çıtak, Çörten, Çöğürten, Tahtırevan, Stambha, İstanbha, İstân, Âsitan...

 

 

Hüner Şencan