Lasya


Şiva'nın karısı Pervati'ye yönelik lirik zarafet ve saygı dansı. Dişil figürlerle süslenmiş, müzik, performans ve ince hareketlerle insan ruhunu okşayan. Bharata zamanında lasya, feminin tarzı dans olarak tanımlanıyormuş ve Pervati tarafından öğretilmiş.

Lasya, Lasyanga sözcüğünün kısaltılmış biçimi. Lasya 'zarafet dansı' anlamında ve anga 'kadın' demek.

Hint düşüncesinde ritim tala sözcüğüyle açıklanıyor. Tala'nın ta'sı tandava anlamında ve la'sı ise Lasya demek. Tala, Şiva-Pervati ikilisi tarafından bizzat öğretilmiş.  Hint düşüncesinde Şiva-Pervati evlilik bağıyla birbirine bağlı olan ilk tanrı ve tanrıça. Tandava Şiva tarafından icra edilirken Lasya, tanrıça Pervati tarafından sergilenirmiş. Öyle inanılıyormuş ki, Tanrı Şiva, karısı Pervati'nin yaptığı bu zarif danslardan büyük ölçüde etkilenmiş ve ona Lasya adını vermiş.
Las veya lasati. (Shah & Pandya, 2020).

Lasya'nın üç anlama geldiği bildiriliyor. Birincisi  ifade stilleri, ikincisi beden hareketleri, üçüncüsü drama performansı. Zerafet, incelik, dikkat ve rikkatle oynandığı zaman o dans Lasya oluyor. On iki farklı türü varmış. İnternette her bir tarzın nasıl oynanacağına ilişkin ayrıntılı açıklamalar var.

Dansa eşlik eden enstrümanlar da yumuşak, sessiz ve dinlendirici bir niteliğe sahip.

Milattan önce altıncı yüzyılda Lasya'yı gelecek nesil için kodlayan ilk kişi  Bharatamuni adlı bir guru imiş ve dansın asıl kaynağının Pervati olduğunu söylüyormuş. Tanrı Brahma, Bharata adlı guru'ya dansa Kaisiki denen zerafet, letafet ve incelik ögelerinin eklenmesini istemiş  (Sarabhaı, 1994).

Lasya'dan iki sonuç çıkarıyorum. Birincisi modern dansın Tala olduğu. Yerine göre Tandava, yerine göre Lasa tarzında icra ediliyor. Şiva ve Pervati birbirlerine sarmaşmışlar birlikte dans ediyorlar. Dansın niteliği müziğin ritmine göre değişiyor. Hareketli ve coşkun müziklerde tandava formu ortaya çıkıyor, romantik ve ağırbaşlı müziklerde Lasya formu. 

Çıkardığım ikinci sonuç Lasya kelimesinin Hint değil, Mezopotamya kökenli olduğu. Hintliler Las kelimesini Sümerlerden, Akadlardan veya Asurlulardan almışlar. Las sözcüğünü sadece ithal etmekle kalmamışlar, onu cilalayıp parlatmışlar ve tüm dünyaya ihraç etmişler. Avrupa'nın lazları büyük ölçüde Hint kökenli insanlar.
Lasya, evet dans  demek ama kadın cinselliğinin zerafet içinde sunulma öğretisini temsil ediyor. İlginç bir yaşam dersi. Zarafeti okula veya üniversiteye gitmeden öğreniyorsunuz.

Hüner Şencan





.