Lada

"Calypso'dan (1) söz ederken belirtmeliyim ki  Lewy,  onun Semitik Lâtâh (gizli biri) kelimesinden Grekçeye uyarlanmış  Leto sözcüğünden kinaye olduğunu düşünür. Raumer, iâlad (taşıyan)  ve Latince Latona gibi kelimelerin Karian Yazıtlarında (2) görülen Lada'dan (eş, metres) geldiğini düşünür." (Muss-Arnolt, 1892)
-----
Slav halk şarkılarında  Lada adı geçer. Bir dokuzuncu yüzyıl Prague yazıtı Çek tanrıçası  Lada'yı Venüs ile eşitler. B. Rybakov bu görüşe itiraz eder. Ona göre Slav puthanesinde (pantheon'unda) Lada  yoktur ve Slavlar bu adla anılan mitolojik bir kadın adına da sahip değildirler... [.] Slav metinlerinde eril bir ad olarak Lado vardır ve onun hemen paralelinde tanrıça Lada.." (Golan, 1991)
------
Lada (eş) sözcüğü belki "lady" ile karşılaştırılabilir. (Herodotus, 1870)
--------
"Bununla birlikte, Rybakov'un Yunan Lada'sının (Roman Latona) eski Akdeniz halkları tarafından eski Slavlardan ödünç alındığı görüşü benimsenemez. Lada adı şüphesiz erken tarım dönemi etnik ortamından geliyor." (Golan, Myth and Symbol: Symbolism in Prehistoric Religions, 1991)
--------
"Slav mitolojisinde aşk tanrıçası" (Roth & Wall, 1995)
--------
Lada'nın 'kadın' anlamına gelen Likçe - Lycian (yani Giritçe) kelimesi olduğu söylenir ve Leda, Delos'ta Apollo ve Artemis'i doğuran tanrıça Latona veya Leto veya Lât'tır. (Graves, 2005)
---------
Tarihi çok eski zamanlara uzanan Slav ülkelerinin, yani Polonya ve Rusya'nın başlıca tanrıları Lada'dır. (Gardner, 1858)
--------
Adı 'düzenli' veya 'tertipli olma' anlamına gelen LADA, dünyaya düzen getiren bir tanrıydı. Kendisine özellikle haziran ve temmuz aylarında ibadet edilirdi. Lada, gençliğin, güzelliğin ve aşkın kişileştirilmesiyle oluşturulan bir tanrı inancıydı (Leszczynski, 1996)
[Bu açıklamalar  Lada sözünün Hint coğrafyası kaynaklı olabileceğine işaret ediyor. Hintliler ise bu sözü Orta Doğu topaklarından ödünç almış olmalılar. Lada sözü Allat sözünden direkt değil, dolaylı olarak etkilenmiş olmalı.]
--------
"Bu bağlamda, Lasa'yı licio lada (= kadın) ile karşılaştıran etimolojik bir keşif yapar ve daha önce de belirtildiği gibi, Lasa'nın, mantık ve aşk karakterine sahip, Turan'dan daha üstün olan tek bir büyük tanrı olduğu sonucuna varır." (Rallo, 1974)
--------
"Lada; Letonya, Litvanya ve Slav mitolojisinde güzellik tanrıçasıdır. Kutsal İkiz Lado ve Lada isimleri birlikte ele alındığında, Dionysos doğurganlık tanrısının bir yönünü oluştururlar.

Bu tanrının diğer isimlerinden olan Kupalo / Kupala  "su" ile ilgilidir. Kostromo-Kostrobunko / Kostroma 'tahıl' ile bağlantılıdır. Larilo / Larila ise 'güneş' ile ilişkilidir. Bu adlar erkek ve dişi bileşenlere sahiptir. Dikim işleri, hasat veya düğün törenlerinde kadın grupları tarafından çalınan şarkılarda tanrıça Lada ve erkek karşılığı Lado'nun adı birlikte geçer.

Linda George'a göre Lada inancı Neolitik avcılık kültüründen kaynaklanır ve pagan Slav tanrıları arasında "gizemini koruyan" bir niteliğe sahiptir. Kaynağına bağlı olarak, Lada'nın ya Letonya tanrıçası, ya da Kuzey Letonyalılar ve Mordvinler'deki büyük Ana Tanrıça Finno-Slav Mokosh'tan türetildiği düşünülmektedir.

Lada diğer kaynaklarda İskandinavların ateş, ocak ve hayvan sürülerinin tanrıçası olan Loduna (3) ile özdeşleştirilmiştir.

On yedinci yüzyıldan kalma bir metinde Lada, Lel ve Polel'in annesi olarak tanıtılır.

Leda ile bir başka bağlantı, aşk ve doğurganlıkla da ilişkilendirilen Polonyalıların iki tanrısı Zizilia  (4) ve  Didilia  ile birlikte geçer.

Kimi yazarlar, sevilen erkek tanrı Lado'yu öteki dünyanın ve evliliğin mabudu olarak görürler.

David Liming'e göre, Lada Larilo'dur. Yani sönen ve yükselen bir Tanrı..

Görünüşe göre, on sekizinci yüzyılda Lada  Tanrıça rolünü üstlenmiştir. Kocasının ve/veya oğlunun adı Lado, Dido veya Dida'dır. 

Sovyet arkeolog Boris Rybakov'a göre tanrıça Lada ve kızı Leila  'kaynak  suyu' (5) veya 'bahar' tanrıçasıdır. Yunan tanrıçası Leto ile kızı avlama tanrıçası Artemis'in Slav topluluklarındaki karşılığıdır." (amp.en.google-info.in, 2021)

[Lada'yı Neolitik avcılık kültürüne kadar götürmek doğru olsa da yazılı kaynaklarda izini sürmek daha anlamlı. Yakup peygamber zamanında Kudüs yakınlarındaki Luz şehrini hatırlamak zorundayız. Luz, Lât veya Laas. Milattan önce 1700'lerde karşımıza çıkan Luz veya Lada'nın iki kaynağı olabilir. Sümerler ve Hint coğrafyası. Sümerya ve Hindu-istan karşılıklı etkileşim içinde bu kavramı birlikte üretip Anadolu'ya, Fenike topraklarına, Filistin'e, Kuzey Avrupa'ya, Tibet'e, Rusya içlerine, Yunanistan'a, İtalya ve İspanya'ya  taşıdılar.]
----------
"Eski Töton/Alman mitolojisinde Fro, Freya veya Frieza adlı bir tanrı buluruz. Freya'nın Slavca karşılığı bahar tanrıçası olan Lada'dır." (amp.en.google-info.in, 2021)
[Freya ile Lada'nın aynı anlamda olduğunu öğreniyoruz. Firaye, Fereca, Ferecik ve Kosava'daki Ferizayi şehir adları geliyor aklımıza. Tanrıça adlarının bir zamanlar Balkan topraklarını önemli ölçüde etkilediği anlaşılıyor.]
----------
"Leto  Yunan mitolojisinde Apollo ve Artemis'in annesidir. [.] Leto, bölge Helenleştikçe, dördüncü yüzyıldan itibaren Anadolu Likya'sının yerel ana tanrıçası olarak tanımlanmıştır. [.]  20. yüzyıl kaynaklarında Leto geleneksel olarak Likya (Lycia) sözcüğü olan  ve "eş" anlamına gelen Lada'dan türetilmiştir. Lada kültünün ilk merkezi Likya'dır. Lada sözcüğü, Yunanca Leda isminin de kökeni olabilir. Bazı bilim adamları, onun Yunan öncesi bir kökene sahip olduğunu ileri sürmüşlerdir." (Wikipedia, 2021)
-----------
Arapça-İngilizce sözlükten derlemeler: (Steingass, 1884)

Ladd: Kavga, tartışma, mücadele, mücadeleci olma.
Ladd, Ludûd: İlaç hazırlama veya uygulama.
Ladîd: Rezalet, onursuzluk.
Müladdât: İtmek.
Lîdât: Tartışmak veya mücadele etmek.
Taladdut: Sağa-sola küfretmek.
Lad-u, Lad, Lud: -e, -ile, -den;
Ludd, aladd: Kavgacı, çekişmeci
VeLad: Doğum, doğum günü.
Luddâg: Diken batıran, acı veren.
Lidâd: Kavgacı kişi.
Laddagât: İğneleyici konuşma yapan kişi.
Lidam: Yamama.
Ladânat: Yumuşaklık.
Ladah: Eliyle hafif bir şekilde dövmek. Şaplatmak.
Ladas, Lads:  Taş atmak, yalamak, şamar atmak, deveye deri taban sağlamak.
Ladag, Ladg: Isırmak, kelimelerle yaralamak.  Acı, zehirli ısırış.
Ladik: Sıkıca yapışmak. 
Ladam, Ladm: Yüzüne şamar atmak. Kadının yüzüne vurmak. Pışpışlamak. Hafif hafif şamarla vurmak.
Taladdum: Yırtılmak.
Talat: Yırtan, yırtıcı.
İtlidâm: Endişelendirilmiş, ajite edilmiş, itilmiş.
Ladam: Akrabalığı kabul etmek. Ailenin onuru.
Ladun, Ludunât, Ladânat: Dokunma yumuşaklığı. Esnek olma. Sarılı, esneyebilir.
Taldin: Yumuşak hale getirme, daha insancıl olma.
Ladn, Ludn, Lidan: Yumuşak, düz, sakin.
Ladâd: Hasım, bir tüp içinde ağıza uygulanan ilaç. Boğaz ağrısı.
Lidûn: Yumuşaklık, düzlük, pliancy (Diğer kişinin istediği şey yüzünden değişmeye veya diğer kişinin istediğini yapmaya istekli olma)
Ladid, Ladud, Ladidân: Bir nehrin (?) kıyıları, kenarları. Bir vadinin (?) kenarları. Kulakların altında boynun kenarları.
Ladidât:  Çiçek açan bahçe.
Ladis, aldas: Etli, bedendeki etle ilgili. (Lâdes)
Ladig: Akrebin sokması, yılan tarafından sokulma. Sözlerle yaralanma.
Ladim: Yırtılma, yamama yapa. (Lehim)
Lazz: İki şeyi sıkıca bir araya getirmek. Birleştirmek. Birlikte sarılmalarını sağlamak. Dar satırlar halinde yazmak. Bağlantılı olmak, sokmak. Delmek, sert bir şekilde bastırmak, taciz etmek, fingirdemek.
Laza', Laz': Vermek.  Doldurmak, iyi beslemek. Doğum yapmak.
Lizaq: Yapışkan.
Lass: Yemek.  Yalamak. Dudaklarıyla çimleri koparmak. (?)
--------
"Lada'nın Yükseklik çağrışımı,  Kurân'da çok açıktır ve Tanrı'nın varlığına veya huzuru İlahiye işaret eder." (Harrassowitz, 1984)
--------
"Mitolojik güzellik tanrıçası" (Fields, 1985)
-------
Lâda: Kraliyet ailesinden. Lâda han: Kral,  Lâdi: patronymic (bir babanın veya atanın adından türetilen bir ad, tipik olarak bir önek veya sonek eklenmek suretiyle yapılan) (Monier-Williams, 1872)
--------
Arami dilinde d harfiyle yazılan Lwd  fiili Akatçada Lâdu (eğilmek), Arapçada Lâda'dır (dönmek, döndürmek) ve İbrani dilinde dişlerin arasından söylenen d harfiyle birlikte Lwz (yana döndürmek, ayrılmak) şeklinde telaffuz edilir. (Lipinski, 1975)
--------
"Leto: Doğu Hindistan'ı yönetin Puru'ların tanrıçası." (Hewitt, 1894)
[Slav ve Yunan topluluklarındaki Leto ve Lada sözcüklerinin Hint kaynaklı olduğu, Hintlilerin ise bu sözcükleri Orta Doğu, Mezopotamya ve Sümerlerden almış olabilecekleri.]
--------
"Leto'nun Likya tanrıçası Lada ile aynı olduğu önerilmiştir. Semitik Alilat'ın bir formu olduğu düşünülmektedir." (Richer, 1994)
---------
"Lethem: Tina ve Menerva ile birlikte görünen Etrüsk tanrısı... Muhtemelen Akkadian Lat "dağ" , Fince Lada "zirve" veya Akatça Lit "ay", Moğlca Lah sözünden geliyordur." (Forlong, 2008)
---------
Lahar: Sümerlerde sığır tanrısı. Muhtemelen Akatça Laharu "yaşlı". (Sheard, 2011)
----------
Lado: Eğlence ve aşkla ilgili Slav tanrısı. En azından 16'ncı yüzyıldan itibaren Lada olarak bilinmektedir. Orijinal cinsiyeti açık olmamakla birlikte genellikle tanrıça olarak değerlendirilir. Bu konuda iki mabut vardır: tanrı Lado ve tanrıça Lada. On altıncı yüzyılda Lado, LEDA ile  eşitlenmiştir ama bu durum sadece isimlerinin benzerlik göstermesi sebebiyledir. Muhtemelen ikisi arasında bir ilişki yoktur.
[İlişki olmayabilir ama insanların veya toplulukların bir kök isimden türetimler yaparak kendi özel tanrı-tanrıçalarını ürettikleri de çok açık..] Sözcüğün etimolojisi oldukça muğlak. Slavca mlada'dan "genç kız" [Malatya kelimesiyle ilişkisi] geliyor olabilir. Summer Solstice'de Lado'ya şarkılar söylemek on beşinci yüzyılda Krakow kanunuyla yasaklandı. Buna rağmen Lado adı Baltık düğün şarkılarında aşk ve evlilik çağrışımları yapacak şekilde söylenmeye devam edilmektedir. Rusya ve Ukrayna'da resmi terimler mlada ve mladozenya olmasına karşın gelin ve damata bazen kısaca Lado ve Lada denir. (Sheard, 2011)
------------
Wlmid: lwd'in temel anlamı bükme, bozma, aşağı doğru eğme, saptırma'dır. Evrimleştiği orijinal kök kelimeler (etymons) Akatça Lâd, İbranice Lwz, Arapça Lâda'dır." (Greenfield, 2001)
----------
"Mistikler Gayb Âlemine, Ledun İlmi adını vermişlerdir. [.] Ledün İlminde, "iki deniz" konusudur bu. İki deniz arasında akan tatlı su. O iki deniz asla birbirlerine karışamazlar. İnsan nelerin derdine düştü. İnsan, yok idi, var ettik. Şimdi de soruyor "yok nedir" diyor." (Yeşiltaş, 2018)
-----------
"Nitekim Kuran'da , "Biz ona (Hızır'a) ilm-i ledün öğrettik" buyurulur. Sûfîler, bu âyet-i kerimeye dayanarak zâhir ilminden başka bir de ledün ilmi ( ilm-i bâtin ) olduğunu kabul etmişler; sezgiye, ilhama dayalı bilgi teorilerini bu bu temel üzerine binâ etmişlerdir." (Şimşek, 2005)
----------
Ladn, çoğulu Ludû ve Lidân: Esnek, Elastiki (Mızrak). Lâdun: Yumuşak. Kötü giyinmiş (et dilimi). Ladun, Ladan, Ludun, Ludn,  Ladin, Ladni: .. e, ile, yakınında.  (Johnson, 1852)
----------
Ladûni: İlhamla alınmış, demlenmiş bilgi, aşılanmış bilgi. (Johnson, 1852)
-----------
Ladan: (İbranice) Dikkatli ve farkında olan. (Bolton, 2006)
-----------
Ladun: Yükleme, yüklenmek, yüklenmiş olan, yüklenen. (DAPW, 1855)
----------
"Seylan'ın kurucusu Vijaya'nın babası Siha Bahu'nun annesi Bengal Prensesi'nin hikayesinde yer alan Läda.. Bu Radha veya Lada'dır ve Gujarat ile hiçbir ilgisi yoktur." (DMH, 1922)
-----------
Lata, Mahi nehri ile aşağı Tapti arasında yer alan Khandesh dahil olmak üzere Hindistan'ın güney Gujarat bölgesidir." (Umakant Thakur; ?Umesh Jha, 1979)
----------
"Lata'nın Praklita formunu temsil eden Lada, 21 bin köyden oluşuyordu. "Gujarat'ın Nausari - Bharoch bölgesini temsil ediyordu. Manjusri Mula Kalpa, başkenti Valabhi olmak üzere Lada ülkesini Batı Denizi'ne yakın bir yere yerleştirdi." (Awasthi, 1965) [
Hindistan'ın Güjarat bölgesinin 1500'lü yıllarda Lada adıyla biliniyor olması]
----------
"Lta, Mahi'den Tápti'ye kadar Güney Gujarat bölgesidir. Láta adı Sanskritçe görünmüyor. Mahabharata'da veya diğer eski Sanskrit eserlerinde, mağaralarda veya diğer yazıtlarda MS 3'üncü yüzyıldan önce bulunmamıştır." (GCP, 1896)
[Bu bilgiden Lata veya Lada'nın Orta Doğu'daki Allat sözüyle ilişkili olabileceği gündeme geliyor.]
----------
Lata, Sanskritçe 'sarmaşık', 'sap' anlamındadır ve genellikle  ince kaşlar, kollar, saçlar veya kılıç gibi metaforlarla tanımlanmıştır. (Hanks, 2006)
----------
"Laka: Hawaii mitolojisinde Laka, Polinezya mitolojisinden gelen iki farklı kahramanın adıdır. (Polinezya'nın diğer bölgelerinde Rata, Rata, Lata, Ata veya Lasa olarak bilinir). Adalar boyunca uzun efsanelere sahiptir. Tahiti ve Hawai?i kralları onu 'ataları' olarak bilirler." (Wikipedia, 2021)
-----------
Kaynak ülke veya bölgeyi tespit etmek için bilgileri daha da çeşitlendirmek mümkün. Fakat net bir sonuca ulaşmak zor gözüküyor. Sümerler asıl kaynak olabilir.. Oradan Suriye, Filistin topraklarına taşınmış. Tibet ve Hint topraklarına ulaştığında yeni anlamlar, yeni içerikler kazanmış. Deniz yoluyla tekrar Batıya yönelmiş. Hindistan'ın Gujerat bölgesinden yapılan karayolu ve denizyolu göçleriyle Gürcistan, Yunanistan ve İtalya'ya erişmiş. Başka bir kolu Karadeniz'in kuzeyinden Rusya, Almanya ve İskandinav ülkelerine ulaşarak o toprakların pagan tanrı ve tanrıçalarını oluşturmuş.

Hüner Şencan

Notlar
1. Calypso (Kalipso): Bir tür Batı Hint (orijinal olarak Trinidadian) müziği. Senkoplu Afrika ritminde, tipik olarak bir topikal tema üzerine doğaçlama kelimelerle yapılan.

2. Karian Yazıtları: Milattan önce 500'lü yıllar.

3. Ladun, Laduna, Latina, Ledün: (1) Tanrı katı. (2) "Ladun was the Homeric EPHYRA , afterwards called ELLASAR".  Ladun Homer'de Su Perisi anlamında idi, daha sonra El-Asar olarak anılmaya başlandı. Ephyra = Su perisi. Ephyra = Ayfer, Ay Perisi. Hyra = Nurlu peri. Ladun = Al-Asar. Agasar, Agasar'ın dereleri.. Agasar isimlerinin daha sonra Aksaray adlarına dönüşmesi..  Metaforik anlamları dikkate almadan düşünürsek hiçbir şey anlayamayız.

4. Zzilia: Zeliha, Zila, Zile, Zilâ, Zelâ

5. Kaynak suyu: Aniden veya hızlı bir şekilde yukarı veya ileri hareket eden veya zıplayan su.

Kaynaklar
amp.en.google-info.in. (2021). Lada (mythology). https://amp.en.google-info.in/380595/1/lada-mythology.html adresinden alındı

Awasthi, A. B. (1965). Studies in Skanda Pura?a .

Bolton, L. (2006). The Complete Book of Baby Names.

DAPW. (1855). A Dictionary of Archaic and Provincial Words, Obsolete Phrases ..., 2. cilt.

DMH. (1922). Journal of Indian History - 2. cilt - Sayfa 330. Department of Modern Indian History.

Fields, M. (1985). Baby Names from Around the World.

Forlong, J. G. (2008). Encyclopedia of Religions, 2. cilt.

Gardner, J. (1858). The Faiths of the World: An Account of All Religions and Religious Sects, Their Doctrines, Rites, Ceremonies, and Customs, 2. cilt.

GCP. (1896). Gazetteer of the Bombay Presidency: pt. 1. History of Gujarát. Government Central Press.

Golan, A. (1991). Myth and Symbol: Symbolism in Prehistoric Religions.

Graves, R. (2005). The Greek Myths - 1. cilt - Sayfa 197.

Greenfield, J. C. (2001). 'Al Kanfei Yonah.

Hanks, P. (2006). A Dictionary of First Names.

Harrassowitz, O. (1984). Journal of Arabic linguistics, 12-13. sayılar.

Herodotus. (1870). The History of Herodotus: A New English Version, Ed. with Copious ..., 1. cilt.

Hewitt, J. F. (1894). The Ruling Races of Pre-historic Times in India.

Johnson, F. (1852). A Dictionary, Persian, Arabic, and English.

Leszczynski, Z. (1996). Pagan Gods of the Slavs.

Lipinski, E. (1975). Studies in Aramaic Inscriptions and Onomastics - 2. cilt.

Monier-Williams, M. (1872). A Sanskrit-English Dictionary.

Muss-Arnolt, W. (1892). On Semitic Words in Greek and Latin.

Rallo, A. (1974). Lasa: iconografia e esegesi .

Richer, J. (1994). Sacred Geography of the Ancient Greeks.

Roth, L. E., & Wall, S. D. (1995). The Face of Venus: The Magellan Radar-mapping Mission.

Sheard, K. M. (2011). Llewellyn's Complete Book of Names for Pagans, Wiccans, Witches, Druids.

Steingass, F. J. (1884). The Student's Arabic-English Dictionary, 2. bölüm.

Şimşek, S. (2005). Edirneli Kabûlî Mustafa Efendi: hayatı, eserleri, tasavvufî görüşleri : Kenzü'l-esrâr ve Dîvân'ı.

Umakant Thakur; ?Umesh Jha. (1979). The Geographical Information in the Skanda-pura?a.

Wikipedia. (2021). Laka. https://en.wikipedia.org/wiki/Laka adresinden alındı

Wikipedia. (2021). Leto. https://en.wikipedia.org/wiki/Leto adresinden alındı

Yeşiltaş, K. (2018). Ledün İlmi Hayy.


.