Tayyare Bağışı

Tarih, 16 Şubat 1925, Türk Hava Kurumu'nun ilk nüvesi olan Türk Tayyare Cemiyeti Kuruluyor. O yıllarda savaş için ne kadar önemli olduğu farkedilmiş olduğundan tayyare edinme atılımı var. Tayyare Cemiyeti  bu nedenle 10 yıl içinde  351 uçak satın alıyor, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağşlıyor. Ayrıca bu kapsamda Tayyare Piyangoları düzenleniyor.

30 Ağustos 1934 tarihinde Edirne'de Türk Ordusu'na tayyare bağış töreni yapılıyor. Pikova Mubadilleri adlı İnternet sitesi bu haberi bulmuş ve ortaya çıkarmış. 3 Eylül 1934 tarihli Zaman gazetesinde olay şu şekilde haber yapılmış:

"Kalabalık bir halk hükümet erkanı ve memurlarla, askeri, jandarma, polis müfrezelerimiz ve mektepliler, Numune Çiftliği civarındaki Tayyare Meydanında toplandılar. Bu büyük zafer gününde Trakya Pancar Müstahsilleri tarafından satın alınarak Ordumuza hediye edilen tayyarenin adı kondu. Tayyarenin sağ tarafında şahlanmış bir kurt resmi var. Kuyruğunda al sancağımızı temsil eden kırmızı bir zemin üzerine beyaz boya ile işlenmiş güzel bir ay-yıldız. Bunun az yukarısında “ALPULLU PANCARCILARI” ibaresi. 

Tayyare Bayramından iki gün evvel 7 ve 9 numaralı diğer iki tayyarenin refakatinde, Silivri, Çorlu, Burgaz, Babaeski ve Havsa üzerinden geçmek suretile Edirne'mizin şerefli semasına girmiş ve şehir üzerinde muhtelif uçuşlar yaparak Edirnelileri selamlamıştır. Tayyarenin şehire attığı muhtelif beyannamelerden birinin metni şudur;

“-Damlaya damlaya göl olur. Bu atalar sözünü unutma aziz yurtdaş. Tayyare için adam başına günde 10 para versen günde 35 bin lira eder ki aşağı yukarı bir harp tayyaresi demektir. Bir senede 360 tayyaremiz olur. Gayret et yurtdaş, gayret! su uyur düşman uyumaz!”

Büyük meydanda On Binden ziyade halk var. Üç tayyare yan yana dizilmiş. Bunlardan birinin üzerinde kırmızı bayrağımız vardı. Aşağıya doğru uzun bir de kordele sarkıyordu. Merasim Alpullu Şeker ve İspirto Fabrikası Müdürü Şefik Beyin bir nutkuyla başladı. Edirne Mebusu Şeref Bey de bir nutuk irad ederek Trakya Pancarcılarımızın bu yüksek vatan severliklerini heyecanlı bir lisanla anlattı. İbrahim Tali Bey de kordeleyi keserek tayyarenin üzerindeki bayrağı aldı. Ve böylelikle “Alpullu Pancarcıları” ibaresi meydana çıktı. Bir anda o engin ovayı şiddetli ve sürekli bir alkış kapladı.

Güzel Trakyamızın şerefli göklerine bir tayyare daha ilave etmek vatanperverliğini  gösteren Trakya Pancarcıları bütün Trakyalıların minnet ve şükranlarıyla selamlanırken, “Alpullu Pancarcıları” Pilotu Mülazım Tarık Beyin idaresinde kanatlarını hırçın bir surette çarpan bir kartal gibi yükseliyordu. Halkın sevinci, alkış tufanı ve yaşa nidaları arasında tayyarenin Selimiye’ye doğru uzaklaştı. Ovada Selimiyenin ilahi minareleri üzerinden geçerek tekrar döndü. Saha üzerinde alçaldı, bir sürü beyanname atarak başını engin göklere çevirdi, tekrar bulutlara karıştı.

Filo Kumandanı Ekrem Beyle görüştüm. Trakyalıların tayyareciliğimize gösterdikleri samimi alakadan dolayı çok çok mütehassis olduğunu söyleyerek şu cümleleri ilave etti;

“Bu günkü Türk Hava Kuvvetleri  Tayyare Cemiyetinin Yardımlarına dayanıyor. Trakyamızın mavi göklerinde açan bu çelik kartallarımızda yaktığımız benzinler, kullandığımız  malzeme ve teçhizat kamilen bu cemiyetin ve dolayısile hamiyetli halkımızın nafakalarından ayırdıkları paralarla alınıyor. Fedakarlığını esirgemeyen bir millet, istikbaline emniyetle bakabilir.

Trakyamız  üzerinde motör seslerini duyduğumuz ve iştiyakla seyrettiğimiz bu tayyareler Trakyanın fedakar çocukları tarafından alınarak bize hediye edilmiş en son harp silahlarımızdır. Trakyalıları minnet ve şükranla selamlarım.

Belediye tarafından tayyarecilerimiz şerefine bu gece bir ziyafet verilecektir. Tayyarelerimiz burada üç gün kaldıktan sonra İstanbul’a döneceklerdir.

Trakya pancar müstahsillerini buracıkta derin bir şükranla anmak ve bu büyük ülküyü ortaya atarak başardığından dolayı Fabrika Müdürü Şefik Beyi takdirle selamlamak bir memleket borcudur."