Sinemalar

Alpullu'da üç sinema var diye biliyordum: Fabrika Sineması, Havuzlu Bahçe Yaz Sineması ve Çiftlik Mahallesi Sineması. Fakat sonradan anlaşıldı ki, sinema sayısı çok daha fazla idi. Hatıralarım ve derlediğim bazı bilgiler şöyle...

Şeker Fabrikası Sineması

Gazinonun yanında idi. O vakitler fabrikanın "Kültür Derneği" var imiş. Çalışanlar bu derneğe para verirler kültür faaliyetleri yaparlarmış. Haftada üç gün sinema oynarmış. Bir gün tel içi dışına, bir gün Koloni Evleri mensuplarına ve bir gün de çocuklara film oynatılırmış. Kenan Bey "Türiye'de ne kadar tiyatro varsa hepsini buraya getirttik" diyor. Demek ki sinemanın dışında tiyatro oyunları da sergileniyormuş. İstanbul'dan İsmail Dümbüllü ekibiyle gelip sinema salonunda "orta oyunu" oynamış. Değişik folklör ekipleri, saz ekipleri gelmişler icra-i sanat eylemişlersinema salonunda.

Fabrika sinemasının ilk yeri Küspe Kurutma Binasının (eski İspirto Fabrikası) yanındaki Küspe Anbarı Binası imiş. Teliçi'nden fabrikaya geçiş için kullanılan kapının hemen sağ tarafındaki yapı... Daha sonra, Gazino-Sinema kompleks binası yapılınca sinema makinesi küspe ambarından çıkarılıp yeni binasıa taşınmış. 

Bizim zamanımızda sinema çocuklara Cuma günü oynatılırdı. Öğleden sonra öğretmenimizin nezaretinde sinemaya giderdik. Bekçi kapasının önünü yığılır beklerdik. Kapıyı, belli bir saat gelince açarlardı. Sinemaya 5 dakika kalmadan bekçi kapısı açılmazdı. Sebebi, öğrencilerin Teliçi'ndeki meyvelere "dalmalarını" önlemekti... Telçi'nde çok meyve ağacı vardı ve bu ağaçlar her zaman bizim iştahımızı kabartırdı. Fakat kapının son anda açılması nedeniyle meyvelere bakmaya, ağaçlara tırmanmaya fırsat bulamazdık.

Kapı açılınca yolun yukarısındaki sinemaya doğru bir koşuşturma olurdu. Öğrenciler iyi yer kapmak için pata-küt, koşarlar yarış içine girerlerdi.

İçerisi güzel bir yerdi. Büyükçe bir salon vardı ve tavanda asılı kadifeden yapılmış büyük kırmızı perdeler. Perdeler yavaş yavaş açılır ve film başlardı. Her zaman Miki Fare çizgi filmleri seyrederdik. Normal filmler nadir olurdu. Sevimli Köpek Goofy, Ördek Kardeş MCDonald  gibi filmler... Gülüşür, eğlenirdik. Haftanın diğer günlerinde Teliçi mensupları ile Teldışı mensuplarına gösterilen filmler farklıymış. Western filmleri, aşk ve macere filmleri oynatılırmış. Fakat küçük olduğumuzdan biz o tür fimleri seyretmedik.

Sinemanın oturakları ahşaptan yapılmış koltuklu ağaç sandalyelerdi. Fakat rahat koltuklardı. O sandalyeleri hep merak etmişimdir, ne oldular diye... Çünkü antik özellikleri vardı.

Sinemanın en güzel tarafı bir ışık huzmesinin sahnedeki insanları hareket ettirmesiydi. Bazen geri döner ışık huzmesinin çıkış penceresine bakardık. Bu filimler nasıl oynuyor, insanlar sahnede nasıl böyle hareket ediyor diye...

Havuzlu Bahçe Sineması


Çiftlik Mahallesi Sineması

Sinemacılar
Bizim zamanımızın meşhur sinema makinisti Aliosman beydi. Herkes ondan "Sinemacı Aliosman" diye söz ederdi. Eskileri ve sonrakileri hatırlamıyorum. Yaşlılardan öğrendiğime göre Aliosman Bey'den önce Sinemacı Mahmut varmış... Sonra fabrikanın elektirikçisi Hasan Can sinemacılık yapmış... Herhalde sayılarının daha fazla olması gerekiyor, fakat derleyebildiğim bilgiler bu kadar.