Şeker Fabrikası
Temel Atma ve Açılışı
Şeker fabrikasının temelleri 25 Aralık 1925 tarihinde atılmış, 26 Kasım 1926 tarihinde işletmeye açılmış... On bir aylık sürede tamamlanan fabrika Türkiye'nin ilk şeker üretimi yapan tesisi... Temel atma ve tesis girişimi açısından Uşak Şeker Fabrikası birinci olmasına karşın ilk üretim açısından Alpullu Şeker onun önüne geçmiş.
Fabrika Arazisi Kimin?
Seçkin'in (2013) bildirdiğine görea fabrika ve [Teliçi tesisleri]b için istimlak edilen tarla, Pancarköy eski muhtarlarından Deli Aga lâkaplı Mehmet Kral'ın babasına aitmiş. Mehmet Kral'ın babasına o zamanlar Râşit Aga denirmiş. Râşit Ağa devletten istimlak bedeli almamış. "Bu fabrika Bulgarlara değil, bize yapılıyor. Gerekirse üstüne para veririm" demiş ve tarlasını devlete bağışlamış.
Üretim
1933 yılında 328 bin tonla üretimde dünya birinciliğine yükseldi.
90'lı yıllarda yıllık 600 bin ton üretim yapılan tesis, Trakyalı çiftçilere şeker pancarı üretiminin ‘bıraktırılması’ nedeniyle dört yıl kapalı kaldı. fabrikada, 2018 yılında 173 işçi emek sarf ediyor. Bunun 140 kadrolu, 33’ü ise mevsimlik işçi…
Küp Şeker
İlk küp şeker makinesi el değmeden paketleme yapıyormuş. İki küp şekeri otomatik olarak bir kağıda sarıyormuş. Küçük bir makineymiş. Beğenilmiş ve makine Ankara'ya Umum Müdürlük tarafından istenmiş ve oraya gönderilmiş. Kenan Ağabey'in anlattığına göre sonraki makineyi de Erzuruma göndermişler. O makinenin şekerleri sertmiş, kolay erimiyormuş. Erzurumluluar kıtlama çay içtiklerinden makine orada çok rağbet görmüş. Kenan ağabey analtmaya devam ediyor: "Kağıtlı şeker 1968'de yapılmaya başlandı. Fakat küp şeker fabrikanın başından itibaren vardı. İlk küp şekerler çok düzgünce değildi. Kaba küp şeker şeklinde idi. Açıktan satılırdı. Bakallar terazi küreği ile çuvaldan küp şeker doldurur ve ibreli terazilerde tartarlardı. 1968 yılında Fransızlardan 1,5 milyon liraya küp şeker makinesi satın aldık. Bir kutuda 225 şeker olurdu. Düne kadar çalıştı. Sonra rekabet arttı. Özel sektör de küp şeker yapmaya başladı. Bir süre sonra o makineyi sattık."
a Rafet Seçkin (2013), Bir öküzle gözgöze, Edirne: Ceren Yayıncılık, 87.
aTarafımdan ilave edilmiştir, çünkü ikisini bir bütün olarak görüyorum.