Saray

İsimleri
Bu günlerde hepimiz Saray diye biliyoruz ama tarihte farklı adlarla anılmış. Bunlardan biri Tuğrul apartmanı. Yakın zamana kadar tabelası varmış, ama kopmuş, kaybolmuş. Fabrika Müdürü Recai Tuğrul zamanında yapılmış olması nedeniyle bu adı olmış olduğu belirtiliyor. Tuğrul Türklerde Anka kuşunun adı aynı zamanda. Sinanlılı Mehmet Ağabey ben "Yanık Kışla" olarak hatırlıyorum, dedi. Belki onu başka bir kışlayla karıştırıyordur. Kırklareli'de Yanık Kışla diye bir cadde var. Burayla  ilgisi olacağını sanmam.  Eskiden askeri kışla olan Edirne Kapali Ceza İnfaz Kurumu binasına da Yanık Kışla denirmiş...  Yanık Kışla Edirne'de Bulgarlarin Balkan Savaşı sırasında yaktiklari tarihi binalarımızdan biri...

Fakat bizim Saray adını verdiğimiz bu yapı bir dönem askeri kışla olarak da kullanılmış. Kadri Ağabey'e göre o zamanlar buraya Karagöz Kışlası denirmiş. Edirne'nin müdafasında Karagöz Tabya olarak bilinen bir yer var. Acaba
Karagöz Kışlası ile Karagöz Tabyası arasında bir ilişki var mı. Fakat o zaman da Karagöz Tabyası sözcüğünü sorgulamamız gerekecek. Yaptığım araştırmalara göre işin sonu Karagöz Yörüklerine kadar uzanıyor. Ve Tanrı Dağlarına... Yani, Rodoplara. Bilmiyordum ama, bu gün öğrenmiş oldum. Soyumuz, baba tarafından Kırım Tatarları, ana tarafından Tanrı Dağları bölgesine yerleşen Karagöz Yörük Türkleriyle ilişkili. Demek ki, Tatar-Yörük bileşimliyiz...

Bu binaya Saray adı nasıl veya niçin yakıştırıldı bilmiyoruz. "Saray" Hz. İbrahim peygamberin ilk eşinin adı aynı zamanda. Daha sonra ifade biçimi değiştiriliyor, Sara veya Sâre şeklindeki telaffuzda karar kılınıyor.


İnşaası
Alpullu'nun ilk rezidansı. Kadri Özçetin'e göre 1930-31 yılları arasında yapılmış. "Kırklareli Kültür Varlıkları Envanteri'nde ise yapının Şeker Fabrikasından önce yapıldığı belirtilmiş. 1934 yılında askeri kışla olmuş ve 10. Alayı buraya yerleşmiş. Süvari, Topçu ve Piyade taburları varmış. 1943 yılına kadar Saray kışla olarak kullanılmış ve bu tarihten sonra Şeker Fabrikasına geçmiş. Ondan sonra fabrika lojmanları olarak hizmet vermeye başlamış.  İçinde ilk yapıldığında 38 hane varmış. Sonra iki tanesi birleştirilmiş ve hane sayısı 36'ya düşmüş. 

Kışla Yapılma Nedeni
1934 ve 1943 yılları arsında  II. Dünya Savaşı sebebi ile Trakya'ya muhtemel bir saldırıya karşı hazırlık veya tedbir olmak üzere askeri yığınak yapılmış... Askeri yığınak Babaeski, Kırklareli, Lüleburgaz ve Edirne illerinin tümünü kapsamış... Askeri birliklerin hazırlık yapmalarına yönelik yaptığı tatbikatın özel adı var, "askeri manevralar" deniyor. Günümüzde bunlara "askeri tatbikat" adını veriyoruz. Düğüncülü, Mandıra, Kavaklı, Alpullu her taraf asker... Askerlerin bir bölümü Alpullu'da Saray adı verilen bina kompeksine yerleşiyorlar ve oraya yeni bir ad veriliyor: Karagöz Kışlası. Onuncu Süvari Alayı yerleşiyor Alpullu'ya. Kadri Ağabey'in babası da o Alay'daymış. Topçular, piyadeler ve atlı süvari birlikleri var. Askerler atlarını değişik yerlerde bakıyorlarmış. Eski fırının olduğu yer ve çevresindeki evler at ahırları olarak kullanılmaya başlamış. Onuncu Alay'ın komutanı Yarbay Emin Ünal imiş. Bir zamanlar Ergene Köşkünün ortasında resmi varmış. Askerler Saray'da dokuz yıl kalmışlar. Devlet Arşivi belgelerinde 10. Alay askerleri için bir soruşturma açıldığından söz ediliyor. Kimi askerler halka karşı bazı disiplinsiz davranışlarda bulunmuşlar ve haklarında soruşturma açılmış.

Mimari Özellikleri
Dikdörtgen planlı iki bölümden oluşmakta... 60x20 mt boyutlarında iki katlı dikdörtgen planlı yapının orta bölümünde 30x20 m boyutlarında dik olarak konumlanmış, üç katlı dikdörtgen planlı bir bölüm yer almakta.... İç içe geçmiş iki dikdörtgen plandan oluşan yapı "T" ye benzer bir formda... Tuğla yığma ve betonarme olarak yapılmış olan yapının dış cepheleri sıvalıdır.

Kalorifer Tesisatı
Eskiden kalorifer tesisatının ısıtması fabrikadan gelirmiş. Özelleştirilince fabrika kaloriferi kesmiş. O vakitler saray o kadar sıcak olurmuş ki insanlar evin içinde yarı çıplak dolaşırlarmış.
Eski kalorifer tesisatının enterasan bir özelliği varmış. İlk zamanlarda pompasızmış. Su pompa ile devri daim yapmazmış, ısınan su yukarı çıkar, soğuyunca aşağıya döner ve doğal yöntemle devri daim yarmış. Sıcaklığı ayarlayamazlarmış. Kalorifer tesisatı gavur malıymış. Fabrika kaloriferi kesince insanlar Saray'dan ayrılmaya başlamışlar. Bu günlerde Saray'da kışın sobayla ısınan sadece 9 hanede insan kalıyormuş. Emekliler çocuklarıyla birlikte yaşayıp boş evlerde eşyalarını korumaya devam ediyorlarmış.

Cam Kiremitleri

Koruma Altına Alınması
156 parseldeki saray binasının doğal, tarihi ve kentsel sit alanı olarak tescil edilmesine karar verilmiş. Demekki yıkılmayacak. Bir anı olarak yaşamaya devam edecek.

Çevresi