Samafor Mahallesi
Günümüzdeki adı Gülbahçe... Çok güzel bir ad. Mahalledeki çoğu evin bahçesi güllerle süslüdür. Sadece Samofor Mahallesi değil, bütün Alpullu aslında "gülbahçedir"... Her evde mutlaka bir kaç gül çiçeği bulunur. Kırmızı veya pembe... Alacalı renkte ve çiçek cangılı halinde sarmaşık gülleri, aşı gülleri... Kanarya sarısı veya süt beyazı, avuç içi iriliğinde kocaman güller... Kimisi mor, kimisi yumuşak kadife siyahı renginde... O kadar güzel, o kadar albenili...
Allah rahmet eylesin, babam gül çiçeğine aşık bir insandı... Kum torbalarının içinde gül fidesi yetiştirir pazarda satardı. Bu yüzden bir zamanlar Alpullu halkı kendisine Gülcü Mehmet lakabını takmıştı. Neyse, Samafor Mahallesine dönelim...
Çoçukluğumuzun adı olduğundan ben hâlâ Samafor mahallesi diye söz ederim bu yerleşim yerinden. Gençlerin Gülbahçe'si bizim Samafor mahallemizdir.
Samafor mu, Sanafor mu, pek belli değildir. Eskiden Sanafor derdik. Kelime giderek Samafor sözcüğüne dönüştü. Yabancılardan kelimenin aslının Samafor olduğunu öğrendik. Trenyollarındaki hemzemin geçitlerine yerleştirilen kırmızı-yeşil renkli dur-geç işaretlerinin adıymış Samafor. Bu mahalleninin girişindeki bu işaret levhası nedeniyle mahallenin adı Sanafor/Samafor olmuş veya Samafor olarak kalmış. Kendiliğinden... Çünkü Bulgaristan'dan ve Yunanistan'dan gelen ilk muhacırler o aracın adını öyle öğrenmişler öyle bilmişler. Uzun yıllar sonra anlamını yitirmiş ve Türkçeleştirilme ihtiyacı doğmuş, Gülbahçe Mahallesi denmiş.
Kahvede sohbet ediyoruz ve 80'lik Hasan amca anlatıyor. "1939-40 yıllarında Samafor'da 7 hane vardı. Bakkal Ali Aga, Gâni Çavuş (Gani Dinga)... Diğerlerini hatırlayamadım. O vakitler Saray denen bina vardı. Saray fabrikayla birlikte yapılmış.