Orman
Alpullu'da orman diye adlandırıyoruz. Büyüklük olarak belki alanı çok geniş değil. Hektarlarca bir büyüklükten söz etmiyoruz. "Koru" sözcüğü daha uygun olabilir. Fakat ormanlık bölgelerden uzak olan Alpullu gibi bir yerde siz o kadar ağacı bir arada görürseniz, kuşkusuz onu orman dile adlandırırsınız. Halkın dilinde "Teliçi Ormanı" diye geçiyor.
Bir tarafta Hastanenin ve diğer tarafta Büyük Köşk'ün arkasından başlıyor ve Yarık Tepe'ye kadar devam ediyor. Pek de küçük sayılmaz. Sık çam ağaçları ve diğer türde ağaçlarla dolu. Oldukça sık olduğu değerlendirilmiş ki gelen bir talimat üzerine orman içinde yangına karşı kolay ulaşım için yollar yapılmış, belirli yerlere su fıçıları yerleştirilmiş. Alpullu'ya önemli ölçüde oksijen sağlıyor. Karşı yakada yer alan çamlıklarla birlikte Alpullu'nun havasını temizliyor. Beldeye yeşillik hüviyetini kazandıran çamlık bölgeleri, ağaçlıklar ve bu orman. Çamlıkları ve ormanı kaldırın, Alpullu çorak bir köy haline dönüşür.
Ormanın içinde pancar şeklinde bir havuz yapmışlar. Yöre insanları kalbe benzemesi nedeniyle ona Kalp Havuzu adını takmışlar. Sevgililer bu havuzun kenarına gidip oralarda gezinirlermiş. Otrafında oturma bankları varmış. Büyük Köşk'ün arkasındaki ormanın içindeymiş. Gittik ama Kalp Havuzuna inemedik. Gürlük ve çalılık haline gelmiş. Yılan çıkabileceğinden kortuk. Yılanlar havuza su içmeğe geliyorlarmış. Bir başka sefere kalsın dedik. Osman Karabıçak Ağabey onun yerine Aşk Çeşmesine gidelim dedik. Ergene Köşkü'nün altından Sera'ya doğru indik. Sera yolunun hemen sol tarafında küçük bir çeşme... Onu hatırladım. Epey bir süredir teliçine gelmediğim için unutmuşum. kadır Ağabey Aşk Çeşme'sinden nasıl su içtiklerini gösterdi. O anlattıkça hatıralarım canlanmağa ve hatırlamağa başladım. Bir anlamı var mı... Elbette nereden bileceksiniz, bir gün birileri gelir belki aynı şekilde su içer aşık olur...