Hacı Mehmet Şencan
Babam Alpullu'ya 1942'de 16-17 yaşlarında iken gelmiş ve fabrikaya aşçı olarak girmiş. Memur olmak için yaşı tutmuyormuş. Fabrikadaki bir görevli akıl vermiş, "nüfus cüzdanımı sonra getireceğim de" demiş. Böylece işe başlamış. Fabrikanın açılmasından 16 yıl sonra işe başlamış. İlklerden sayılır. O dönemde çalışan insanların hepsini tanıyordu. 47'de askere gidinceye kadar 5 yıl Gazino'da çalışmış. Başaşçı olmuş. İlk zamanlar Nadırlı Köyü'nden yayan gidip geliyormuş. Sonra Kantin'in üzerindeki Otel'den kendisine bir oda vermişler, orada yatıp kalkar imiş.
Resimler
1 no'lu resim: 1945, 46 olabilir Gazino'nun bahçesinde çekilmiş...
2 no'lu resim: 1942, 43 olabilir. Babaeski'de köftecide çalışıyorken. Sol taraftaki babam.
3 no'lu resim: Lüleburgazdan Hasan eniştem ve babam. Üçüncü kişiyi tanımıyorum.
4 no'lu resim: Babam İskendurun'da askerde iken.
5.no'lu resim: 1975 yılında hacca gittiği zaman.
6 no'lu resim: 1950'li yıllar. Teliçi Hastane önü olabilir.
7 no'lu resim: 1945 yılı İskkenderunda askerde iken.
8 no'lu resim: Gazino'da aşçıbaşı iken arkadaşlarıyla
9 no'lu resim: 1975 yılında Arafatta iken.
Babam askerde iken Tümgeneral H. Avni Aynagöz'ün İskenderun, Adana ve İstanbul'da özel aşçılığını yapmış. İstanbu'lda Harbiye'deki ordu evinin karşısındaki özel evinde uzun bir süre aşçılık yapmış. Kendisine bir oda verilmiş, orada yatıp kalkmış. Evin yiyecek ve gıda ihtiyaçlarını hep o karşılamış. Komutan babamdan çok memnun imiş. Onu gözetir, kollarmış. Babam anlatırdı. İnançlı bir insanmış. Babamı evine aldığı ilk gün annesiyle tanıştırmış. Babama "Ona anne diye hitap edeceksin, elini öp" demiş. Sonra hanımını tanıştırmış. "Ona da abla diyeceksin" diye tembihlemiş. Babam 80 yaşlarındaydı ki bir gün komutanını hatırladı. Bize telefon fihristinden numarasını buldurdu ve onlarla görüşmek istedi. General Aynagöz ölmüştü. Kendisinden yaşlı olan hanımıyla konuşarak hal ve hatırını sordu, bir süre sohbet ettiler. Sonra yetmedi. Kız kardeşim Ankarada yaşıyordu. Ankara'ya gittiğinde onunun evini ve adresini bularak generalin hanımını evinde de ziyaret etti. Babam işte böyle birisiydi, vefalı, hatırşinas ve içten... Saf ve temiz... Beş vakit namazında, niyazında... Ve kendisini sürekli geliştirmeye çalışan biri...