Havuzlu Bahçe

İlk adı böyleydi. Sonra ona  "park" kelimesini ekledik. Havuzlu Bahçe Parkı diye anılmaya başlandı. Bu parkın, Belediye Başkanı Şükrü Simer zamanında açılmış olması nedeniyle Ahmet Durgun zamanında adına bir ilave daha yapıldı ve Şükrü Simer Havuzlu Bahça Parkı olarak isimlendirildi. Yeni neslin işi zor... Zor tarif edecek... Mesela birisi çıkacak "Dün Şükrü Simer Havuzlu Bahçe Parkı'nın" oradan geçiyordum..." demeye çalışacak. Bizim işimiz kolaydı, "Havuzlu Bahçe'nin oradan geçiyordum" der işi bitirirdik. Neyse...

Havuzlu Bahçe belediyenin. Evlilik ve sünnet törenleri için kullanılıyor daha çok... Belediye bu parkı ihaleyle kiraya veriyor. Şimdiki kiracısı Emin Gezer. Eski Parkı veya Durak Parkı'nı da o işletiyor... Veya ihaleye orası da dahil... Ayrıntısını bilmiyorum.

Havuzlu Bahçe'de düğün merasimi olacağı zaman masalar sandalyeler yerleştiriliyor, çalgıcılar geliyor ve etkinlik yapılıyor. Çocukluğumuzda da böyleydi. Farklı olarak ortasında daha büyük bir havuz vardı. Zaten bu yüzden o adı almıştı. Fakat sonraları havuzun büyük olması, temizleme zorlukları, su doldurma zorlukları nedeniyle iptal edildi. Ayrıca bahçenin ortasında oyun oynama mekanına ihtiyaç vardı. Fakat "havuz" mefhumu bütünüyle ortadan kalkmasın diye bir kenara küçük bir havuz yapıldı.  Galiba bir ara
uzunlamasına bir takım su yolları da yapılmıştı.

Yaklaşık iki dönüm büyüklüğünde bir yer. Ağaçlıklı ve etrafında beton bir çit var...
Havuzlu Bahçe,
geceleyin Havuzlu Bahçe olur... Gündüz değil...

Gündüz vakti gördükleriniz size bir şey söylemez. Sünnet düğününüz veya evlilik merasiminiz Havuzlu Bahçe'de yapılmışsa onu ömrünüz boyunca unutamazsınız. Alpullu'da yaşayanların Havuzlu Bahçesi gecelerin havuzlu bahçesidir, gündüzlerin değil... Etkinliklere Çekirdekçi Hüseyin ağabeyin de gelmesi ve orada çekirdek satması, dondurmacının gelmesi ve bizim etrafta koşuşturmamız... Havuzlu Bahçe o'dur. Gündüz vakti gördüğünüz çimenlikler ve birkaç donatı malzemesi değil. Dışarıdan gelen bir ziyaretçi görerek, bakarak Havuzlu Bahçe'yi anlayamaz. Fikir edinebilmesi için etkinlik töreninin havasını teneffüs etmesi gerekir. Evliler, yaşlılar, işi başından aşmış meşgul insanlar da anlayamaz Havuzlu Bahçeyi... Havuzlu Bahçeyi anlamak için "çocuk" olmak gerekir veya "çocuk ruhlu"... Çocukluğunuzda Havuzlu Bahçede düzenlenen etkinliklerin müdavimi iseniz Havuzlu Bahçe sizindir. Ne Belediye'nin, ne de ihaleyle onu alan işletmecinin... Havuzlu Bahçe'de 50 yıl önce yaşadıklarınız zihninizde onlarca yıl içinde "demlenir", koyulaşır ve buruk bir tad bırakır dimağınızda...

Bugün onu hisettim Osman Karabıçak Ağabey'le yanından geçiyorduk. Baktım, bir sünnet düğünü var. "Osman Ağabey, dur da bir fotoğraf çekeyim" dedim. Bahçe'ye doğru ilerledim. Sünnet çoçuğuna annesi veya babasının kim olduğunu sordum. Annesiyle tanıştık. Fotoğraf çekmek için izin istedim ve İnternet'te yayınlayacağımı söyledim. Galiba dayısı imiş ona yönlendirdi. Hayırlı olsun dedim ve niyetimi aktardım. Memnuniyetle dedi. Bu fotoğraf, adını unuttum, Emirhan mıydı, işte o çocuğun... Emirhan'ın değil, aslında Havuzlu Bahçe'nin... Emirhan, aradan 50 yıl geçince benim yazdıklarımı anlatacak torunlarına... Dostlarına ve çevresindekilere... Havuzlu Bahçe'nin işte böyle tılsımlı bir havası var.