Hastane

Teliçi'nde idi... Teliçi'nin üst bölümünde, ormanla sınır olan yeşillik bölgede... Yan taraftaki Düğüncülü yolundan içeriye giren ayrı bir acil kapısı vardı. Bu kapı çoğunlukla kapalı tutulurdu. İlk zamanlarda açık tutulıyormuş ve kapısında bir bekçi oluyormuş.

İlk okula devam ederken aşılarımızı orada olurduk.
Çeşitli zamanlarda öksürdüğüm, hastalandığım  zaman orada muayene olduğumu hatırlıyorum. Kapıda beklerdiniz. Önce yazılır, numara alır ve sonra sıranızın gelmesini beklerdiniz. Bir görevlinin numaranızı okuması üzerine içeri girerdiniz. İçerisi temiz, bakımlı idi. Her tarafta beyaz ve açık mavi renk hakim idi. Mavi renk duvarlara kuşak olarak çekilmişti.

Hastanede
Çocuk, Nisaiye, Dahiliye, Röntgen, Cerrahi, Deri, Göz, Diş gibi servisler vardı. Alpullu hastanesi mübalağasız Trakya'nın Tıp Fakültesi gibi hizmet veriyordu. Bu bölgede başka yerde hastane olmadığı için Edirne'nin ilçelerinden dahi hastalar veya  doğum yapacak kişiler bu hastaneye gelirlerdi.Etkin olduğu zamanlarda hergün üç dört ameliyat yapılırdı.

Doktorların sayısı sürekli değişmiş. Zaman gelmiş artmış, zaman gelmiş azalmış...Altı doktorun olduğu zamanları hatırlayanlar var.  İdari ve yardımcı personeli kaç kişiydi, bilmiyorum. Fakat sürekli bir hareket vardı ve önü her zaman bir takım insanlarla kalabalık olurdu. Etrafında beyaz önlüklü insanların, hemşirelerin dolaştığını görürdünüz. Herkes sadece beyaz önlük giyerdi. Gazetelerde Alpullu'daki hastane için hemşire aranıyor diye ilanlar çıkardı.

Hastane hakkındaki bilgilerim yetersiz. Annem Başhekiminin Abdurrahman bey olduğunu s
öylüyor. Uzun yıllar hastanede çalışmış. Çok iyi bir insan imiş ve insanlar ona çok güvenirlermiş. Şimdilerde Hastaneye açılan bir sokağa onun soyadı verilmiş ve Babaoğlu denmiş. Abdurrahman Babaoğlu.

Ağa
çlıklar, meyve bahçeleri içinde bir hastane kaç yatağı vardı bilmiyorum. Bunları bilen mutlaka birileri vardır. Diş servisi son zamanlara kadar çalışmış. Faaliyetini peyderpey azaltmış, sanırım 2000'li yıllara kadar hizmet vermiş.

Kapandıktan sonra, 2006 yılında  bir yangın çıktığından söz ediliyor. Yetkililer "sigorta kontağı" demişler ve unutulmuş gitmiş...

Fabrika personeli ve Alpullu halkı uzun yıllar sağlık ihtiya
çlarını bu hastaneden temin etmişlerdi. Binanın hemen arka tarafında da poliklinik ve eczanenin olduğu ayrı bir bina vardı... Fabrikanın idi ama "Devlet Hastanesi" gibiydi, o mantık ve felsefeyle çalışıyordu.

Fabrika ilk kurulduğunda aslında burası personel
reviri imiş. Sonra Traktya'da doğru dürüst bir hastane olmayınca personel revirini hastaneye dönüştürmüşler.

İki binli yıllardan sonra
hastane kapanınca bu kez personel reviri başka bir binada yeniden açılmış. Şimdilerde revir yine var fakat yeri, ana caddeden Gazino'ya sapan sokağın üzerinde.