Hikaye şöyle anlatılıyor: "Fındık Fethiye diye andığımız ablamız Celal Bayar Alpullu'ya geldiği zaman hemen evinin önünde karşıdan karşıya bir ip çekiyor ve eline bir bayrak alıp yolun ortasına dikiliyor. Celal Bayar arabadan iniyor ve durumu anlamaya çalışıyor. Ona şu sözü söylüyor: 'Çiftliğin ahırlarında bile elektirik var. Biz karanlıkta oturuyoruz. Bize niçin elektirik vermiyorsunuz'. Bunun üzerine Celal Bayar? emir veriyor ve Alpullu'ya elektirik dağıtılıyor. Yetkililerin emri üzerine tez elden, tren raylarını dikip elektirik direği yapıyorlar."
Fakat bu hikayede iyileştirilmesi gereken alanlar var. Celal Bayar Trakya'ya 1953 yılında gelmiş. Oysa elektirik çok daha sonraki yıllarda gelmiş olmalı. Kadri bey ve Osman ağabeyle yaptığımız istişareler sonucunda şu kanaate varıyoruz. Çiftlik mahallesiyle Alpullu'ya elektirik verilmesi muhtemelen aynı zamanda değil. Fındık Fethiye yolu kestiği zaman önce Çiftlik'ten elektirik alınarak Çiftlik Mahallesine verilmiş olmalı. Fakat Celal Bayar zamanında mı, yoksa Menderes zamanında mı... Menderes zamanı gibi gözüküyor... Yaşlı Hasan amcayla görüştüğümüzde Alpullu'ya elektiriğin 1967-1968 yılında verildiğini söylüyor. O zaman bu elektirik verimi diğer mahallelr için olmalı. Çiftlik mahallesine elektirik bağlanması 1957 yılında gerçekleşmiş olabilir. Eğer bu görüş doğruysa Adnan Menderes figürü öne çıkıyor. Yyanlış hatırlamıyorsam bu olaya ben de şahit oldum. Hayal-meyal hatırlıyorum. Fındık Fethiye lakaplı ablamız bayrağı açtığı zaman ben de oradaydım. Kalabalığı çok iyi hatırlıyorum.
Elektrik gelmeden önce ailemiz gaz lambası kullanırmış. Bir dönem gelmiş, lambaya gaz da bulamamışlar. Babak karpit lambası yapmış. Karpit lambasının iki haznesi varmış. Üstte su, alttaise karpit taşı... Damla damla akan su karpit taşı ile tepkimeye giriyor ve asetilen gazı çıkarıyormuş. Asetilen gazinin yanmasiyla da işık elde ediliyormuş.