Alapa ve Laz


"Alap" veya "alapa" sözü, Sankritçe dilinde konuş­ma, karşılıklı konuşma, diyalog, mü­kâl­eme  anla­mında.... Güney Asya toplu­luklarının sanat müziğinde, bir raga'nın müzikal özelliğini belirlemek için do­ğaçlama yöntemle "melodik anahtar oluşturma" manasına geliyor (Britannica, 2020). On ikinci ve on üçüncü yüzyıllarda gelişen bu tür,  Karnatak Müziği olarak adlan­dırılmış. Alapa, normalde raga adı veri­len bir müzik performansının ilk bölü­münü oluşturuyor. Duruma göre vokal veya enstrümantal nitelikte.... Buna sürekli tona sahip bir tambur veya perküsyon davulu eşlik ediyor.  Ge­nellikle, solistin cümlelerini tamam­lamasının hemen sonrasında o sözler en­s­trümanla bu kez müzik olarak icra edi­liyor (Britannica, 2020).

Alapa, Hint müziğinde, Raga
'nın1 müzik gamını tanıtan, Raga'ya giriş niteliğinde melodik bir doğaçlama..  Genellikle baş enstrümantalist tarafından serbest bir ritimde çalınıyor. Girişte tanıtılan bu doğaçlama müziği, biraz sonra raga'da uyulacak olan notaların gamını, notaların düzenini belirliyor.

"Alapana, şarkı sözü (saahitya) ve perküsyon aleti (taala) olmadan gerçekleştirilen raaga müzik dinletisidir. (Nandagopal, 2020)". Bu müzik geleneğinin kökeni, Rig-Veda kutsal metinleriyle ilgili eski Sema-Veda ilahi uygulamalarına  dayanır (NWE, 2020).

Vaadi, Samvaadi  ve diğer bazı özelliklerin tedrici bir şekilde ve yavaş tempoda sergileniyor olması raga müziğinde alaap olarak bilinir (Bose, 2016). "Alap çok yumuşaktı.. Solist, resitalin uzun giriş kısmında
svaraları 2 sakin ve huzurlu bir şekilde ele alarak durgunlukla epey bir mücadele etti. Bu yön gençlerde genellikle eksiktir. Resital, Raag Kedar müziği ile kapandı" (UIP, 1984). " ..Alap'ı sözlü olarak dile getirirken üzerinde ait olduğu kast işareti ve belden yukarısı çıplak bir halde klasik Hint davulu mridang ile ritim tutuyordu (Abbas, 1971).

"Alapa, icracısı müziğe başladığında seyirci ve dinleyicilerine yavaş bir tempoda icra edilecek olan raga'nın temel notalarını ve melodik dönüşlerini tanıtır. Ancak solist, raga'nın tüm melodik olasılıklarını ortaya koyduğundan ve eşsiz ruh halini ve kişiliğini oluşturduğundan emin olduğu zaman kesintisiz bir biçimde parçanın metrik olarak organize edilmiş olan diğer bölümlerine doğru ilerler. Bir davulcu varsa, resmi bir konserde olduğu gibi, onun ilk vuruşları dinleyiciye raga'ya katıldığına dair bir işaret görevi görür (Britannica, 2020).

Alap  adı verilen giriş müziğinde "hakim olan notalar" dinleyicilerin önünde açık bir şekilde sergilenmiş ve melodiye aşina olmaları temin edilmiş olur. Hint müziğinde alap'ın özenle, ayrıntılı ve dikkatli bir şekilde icra edilmesi müzisyenin derinliğine, uzmanlığına işarettir (Holroyde, 2017). Bu yönüyle alapa bizim "giriş taksimi" olarak adlandırdığımız müziğe benziyor. Özellikleri aynı olmasa da önemli ölçüde benzerlikler söz konusu.

Hint inancında "tan
trik3 kutsal metinlerin" çoğu Şakti ile tanrı Şiva arasında geçen diyaloglar veya alaplar (ki aynı zamanda bir müzik imgesidir) şeklinde düzenlenmiştir (Saxena, 2004). Milattan sonra yedinci yüzyıldan itibaren tanrıça Şakti'nin, yaratıcı güç ve yaratıcı enerji olan tanrı Şiva'nın dişi enkarnasyonu olarak değerlendirilmeye başlandığını görüyoruz  (Britannica, 2020). Tanrı Şiva'nın, dişi enkarnasyonu Şakti ile yaptığı diyaloglar alapi  terimiyle tanımlanıyor. Bu diyalogların insanlara bir taraftan hakikatin niteliğini, diğer taraftan da kurtuluş yollarını gösterdiğine inanılıyor. 

Alapa, diyalog..
Alapa, raga'ya giriş müziği..
Alapa müzisyen ve tamburun veya perküsyon davulunun karşılıklı konuşması..
Alapa, müzisyen ve ney'in karşılıklı konuşması..
Alapa, tanrı Şiva ile tanrıça Şakti'nin sohbet etmesi..
Alapa, tanrı ve tanrıçanın konuşmalarından çıkan derin manalar..
Alapa, tanrı ve tanrıçanın birlikteliği, tevhidi. Yekvücut olmaları..

Hindistan'ın antik dönemlerinde müzik kutsal ve dini bir form olarak görülüyordu. Eski yazıtlarda, sangeeta (müzik) ve saahitya (edebiyat), tanrıça Saraswati'nin (Sara Hatun'un) iki göğsü olarak tanıtılmıştır (Nandagopal, 2020).

"Alaap, Jod ve Jhala çalma Beenkar tekniğinin Ri,  Ra, Ra, Naa ...... Te, Ta, Ra, Na gibi kutsal heceleri kullanarak seslendirilmesinde Dagarbani geleneğinde takip edilen Gatra Veena Paddhati'nin aynısı hala bulunabilir  (Beenkar, 2020)". Alaapa giriş taksiminde kelimeler veya sözler yerine, "kutsal hecelerin" kullanılıyor olması dikkat çekiyor. "Alaap,  'tohumlardan' veya 'beeja-
semen 4 niteliğindeki fikirlerden bilinçli bir şekilde yeni düşüncelerin türetilmesi. (Kelkar, 1995)".

A-rap. İki yüzyıl önce yayımlanmış olan Latince bir sözlükteki anlamları (Robert Ainsworth, 1828):

(1) Alap. [Sözcüğün anlamı hakkında daha fazla bilgi verilmemiş. 'Rap' sözcüğünden hareket ederek açımlamaya çalışalım. Bu amaçla Google Sözlük'ten yararlanıyor ve aşağıdaki bilgilere ulaşıyoruz.

Rap: Dikkati çekmek için sert bir yüzeye seri bir şekilde vurmak ve bu şekilde başkaları tarafından da işitilebilecek sesler çıkarmak. 

[Yaz. Latincedeki 'A rap' sözcüğü, O'raba'dan mı geliyor? A-rap sözcüğü Alapa anlamında ise Alapa'yı da O'raba ile ilişkilendirmemiz gerekiyor. Araba sözcüğünün 'davulcu' anlamına gelmesi nedeniyle alapa sözcüğü de aynı anlama ulaşıyor. Alapiye veya Alpullu sözcüklerini o zaman Arabiye veya Araballı  olarak düşünmemiz gerekecek.  Arbiye, Arbile, Arabalı ve  Düğüncülü.... İlk etapta, A rap sözcüğünün başındaki A harfinin, belirlilik edatı gibi gözükmesine karşın öyle olmadığı anlaşılıyor.  Alapiye, Orabiye'den geliyor olabilir. O'rabiye. Ey tanrım.. Ey tanrıçam.. Davul çalma veya alap müziği "tanrıyla konuşma" anlamında. Ona dua etmek, ona ibadet etmek demek..

Rap: Tanıdık birisiyle rahat ve kolay bir şekilde konuşmak.
[yaz. Alaap sözcüğünün Sankritçede konuşma, karşılıklı konuşma veya diyalog anlamına geldiğini söylemiştik. Aslında bu diyalog tanrı Şiva ile Şakti'nin konuşması veya sohbeti. Youtube kanalında yapılacak "Adi Shakti - Bhakti Mantra" etiket taramasıyla bu "konuşma" örneği izlenebilir. Aslında "konuşma" sözcüğü mecazi bir kavram. Tanrıyla temas kurmak isteyen Şakti, Devâi, Davûdî veya kendini tanrıya adamış Mistik, bu amaçla yazılmış olan tantra'yı veya bir ilahiyi "alapa" tarzında dile getiriyor. Simgesel "konuşma" tek yönlü bir yakarış, tek yönlü bir sesleniş gibi gözükmesine karşın Mistik tanrı Şiva'nın kendisine bir şeyler söylediğine, bir şeyler ilham ettiğine inanıyor.]

Rap. Hızlı ve keskin bir vuruş veya üfleme. Rap, rap, rap..

Rap. ABD'de Siyahi orijinli popüler müzik. Müzikte sesler hızlı bir şekilde ve ritmik olarak telaffuz edilir.

(2) A rap: İctus levis. [Almanca sözlükte araştırdığımızda: Unbedeutende, geringfügig: Nedeni; emek; ağrı; vuruşlar; koruma; riskler anlamında]. Latince ictus "çarpmak" demek. İctus bir olay, bir vaka, ani olarak bir olayın vuku bulması anlamında.

(3) A rap: Vücuda yapılan dövmenin üzerinde; rastgele, tesadüfen; cüret, cesaret, kışkırtıcılık.

(4) A rap: Vahşi, şiddetli, kızgın.

(5) A rap: To range. Bir kişinin sesinin veya bir müzik aletinin pusulası.

(6) A rap: Alpine.

      [Diğer kaynaklardan: Alp Dağları'nın çoban kültüründe müzik icra
      ederken seste değişiklik yapmak.

      Alpin Borusu veya Alpin Zurnası.

      Alpin çobanlarının yöreye özel zurnalarıyla insanları ibadete davet etmeleri
      veya koyunları eve çağırmaları...

      "Besteci, alpin'in premiere'ini önemli ölçüde kısıtladı."

      Alp Dağları'nda veya diğer yüksek dağ yamaçlarında yaşayan kişiler.

      Alpin, Dağlı  lakabıyla anılan insanlar...].

(7) A rap: Sıraya veya düzene koymak.

(8) A rap: Düşman olmak, mücadele etmek.

(9) A rap: Dağ faresi.

(10) A rap: Herhangi bir kasabanın bir bölümü veya bir mahallesi, (comitatus portia - Komitacılar kısmı).

(11) A rap: Sarı renkli çiçekleri olan yabani turp çiçeği. Cinsel saldırı, tecavüz.

(12) A rap: Rapin veya hırsız.

(13) A rap: Mısır faresi.

(14) A rap: Berbat etmek, bozmak, zarar vermek.

(15) A rap: Latince iktus'tan ("bir darbe"), ico'dan (vurdum, çarptım, saldırdım, bıçakladım).

Google Kitaplar'da "alapa" ve "a rap" sözcükleriyle yapılacak taramada benzeri şekilde onlarca anlam yapısıyla karşılaşmak mümkün. Farklıymış gibi gözüken anlamlar iki kutupta toplanıyor. Birinci kutupta müziğe ilişkin olan anlamlar yer alıyor. İkinci kutupta ise A'rap sözcüğüyle tanımlanan bir kişiliğin, kimliğin veya grubun sergilediği davranışlar üzerinde duruluyor. Yüksek ve derin anlamlar yüklü O'rabba felsefesinin saf, samimi, dürüst ve güvenilir izleyicileri gitmiş  onların yerini A-Rab, Araba veya Arabacı olarak tanımlanan güvenilmez kişiler almış gibi..

O'rabba inançlıları zaman içinde seviye kaybederek Oraba  veya A-Rab, A-Raba  kimlikli insanlar haline gelmişler. Bilmiyoruz, belki de öyle olmadı. Youtube kanalındaki Alaapa ilahilerini seyreder ve dinlerken o insanların önemli bir kısmının eski samimiyet ve dürüstlüklerini sürdürdükleri anlaşılıyor. O zaman nasıl anlamamız gerekiyor. Acaba Orabacılar  veya A-Raba'lar  Hint kast sisteminin en alt tabakasında yer alan kişiler miydi? Üst kast tabakalarında yer alanlar O'rabba inançlıları ve alt tabakada yer alanlar ise bütün değerleri altüst eden A-Rab'lar veya Oraba'lar mı.. Zaman içinde yapılacak diğer araştırmalar ve incelemelerle ayrıntılar açığa çıkacaktır. Şimdilik görünen durum, alapa'nın daha saygın bir müzik türüyle ilgili olduğu.. Alapa aslında müziğin kendisi ama zamanlarını ve enerjilerini bu tanrısal müziğe, bu ulûhî duyguya hasreden kişileri de "alapa" olarak adlandırıyorum. İki kesim çıkıyor ortaya: Alâpa'lar ve Arâba'lar. Aslında ikisi de aynı anlamda ama söyleyiş farkıyla bi iki kesimin tutumlarını ayrıştırmaya çalışıyorum.

Alapa: Efendi'nin kölesini serbest bırakması. Düzenlenen serbest bırakma töreninde sahibinin köleye son olarak bir çubuk, baston veya kırbaçla sembolik olarak "vurması". Yüzüne bir şamar atması (box on the ear deyimiyle karşılanıyor).

[Yaz. Müzikteki dini anlamların sonradan belli bir konu çerçevesinde maddi hale getirilerek yeniden tanımlanmış hali. Xavier Üniversitesinden Cueva (2001) alapa kavramının esas olarak esirlerin serbest bırakılmasıyla ilgili olduğunu belirtmesine ve bunun yanında Batı toplumunda kullanılan pek çok farklı anlama değinmesine karşın bunların hepsi asıl kökten türetilmiş diğer anlamlar. "Köleye değnekle vurma", "şamar atma", "böbürlenme", "övünme", "kişinin içinde bulunduğu zihinsel durum" ve bunun yanında önerilen "kabuslar görme nedeniyle kişinin tedavi altına alınması" (Cueva, 2001) yakın zamana ait tanımlamalar. Alapari  sözünün övünme, şişinme anlamına gelmesi; İspanyolcada "alabar"ın övmek veya dua etmek anlamında olması; alapari'nin "alapas'ı korkutmak", "bir kişiye kaba bir şekilde davranmak" anlamına gelmesi (Cueva, 2001) sözcüğün köken itibariyle A'Rab veya A'Rabba ile olan bağlantısını boşa çıkarmıyor. A'Rabba inancında olan kişilerin yaşadıkları zihinsel iç durumlarından hareketle sorunları olan bir takım insanlara, bir takım davranışlara yeni tanımlamalar yapılıyor. Alapa sözü "vurma", "elin iç ayasıyla dövme" anlamından bir türlü kurtulamıyor. Perküsyon davulunu dövme ve bunun yanında şarkı/ilahi söyleme bir yakarış. Bir sesleniş. Bir hitap..

A'Rab veya A'Rabba ile diyalog içine girme isteği.. Greklerin, "köleye şamar atma" olayını  rhapisma sözcüğüyle karşılamaları da bu yorumu doğruluyor. Rhapisma, "arapizma" demek. Oruba 'ların, A'raba 'ların perküsyon davuluna vurdukları gibi "şamar atmak" anlamında. Alapa, "davulcu ile davulu" ve "şarkıcı ile rabba'sı" arasındaki imgesel diyaloğu temsil ediyor. Bu nedenle alapa mecazi bir anlamda "konuşma bilimi"..

Alapa: LSJ adlı web sitesindeki tanımlar açısından (LSJ, 2020):

Latince ve İngilizce.  Cello'ya benzer, calapa gibi vurmak; açık elimle yanağına bir vuruş veya darbe yaptım, kulağa bir kutu (mecaz anlamda, asıl anlamı "kölenin serbest bırakılması"), vermek için; özellikle aktörler arasında, denetçileri arasında bir kahkaha atmak amacıyla,  bir köle özgürleştiğinde efendisi ona bir alapa verdi; dolayısıyla şair: "benimle özgürlük çok daha pahalıya satıldı" demiştir.. Elin ayasıyla vurmak, tokat, şaplak; kulak kutusu (Esirin serbest bırakılması anlamında).

Latince ve Fransızca. Kendini körüklemek, bir köleyi serbest bırakınca tören düzenleyerek ona sembolik olarak tokat atmak.

Latince ve Almanca. Yanak vuruşu, yüze tokat, Alapam alapis ducere (çekmek için), alapam cesaret, eski  zamanlarda serbest bırakıldığında efendi tarafından köleye bir tokat atılırdı. Alapa, artık serbest kaldığını düşünebilirsin. Benimle özgürlük çok daha pahalı....

"Vurma" anlamı dışında kalan diğer manalar sonradan türetilmiş... "Giriş taksimi" sonunda "davulun devreye girmesi" ve raga'ya geçişle ilgili olan uygulama sonuçta onlarca yeni anlamın üretilmesine neden olmuş.

İnsanlar her zaman uzağa bakmak yerine yakın tarihlerde üretilen kelimelerin köklerini bulmaya çalışıyorlar. Alapa eğer bir yerleşim yerine ad olmuşsa ve aynı zamanda başka yerleşim yerleri için de kullanılmaya başlanmışsa kökenbilim açısından derinlere inmek gerekir.  Kültür, bağlam, tarihi gerçekler, göçler ve geçmişten kalan izler bize hangi anlamın doğru olabileceği konusunda daha sağlıklı işaretler sunacaktır.

Alapa. Wisdom Library adlı web sitesinde yapılan tanımlamalar (Wisdom Library, 2020):

Hinduizm - Natyashastra sözlüğünde: Natyasastra Bölüm-24'e göre, on iki sözlü temsil biçiminden birini ifade eder. Bu sözlü temsiller, vücudun çeşitli hareketleri kullanılarak ifade edilir. Vacika denen sözlü temsiller dramanın anlamını iletmek ve duyguyu çağırmak için kullanılan abhinaya'nın bir parçasını oluşturur. Natyasastra'ya göre "cevap vermek (alapa), herhangi birine hitap etmek için kullanılan bir cümledir." Natyashastra tiyatro, drama, dans, müzik icrasıyla birlikte bu icrayı yapan kişilere verilen isimdir.

Hinduizm - Purana ve Itihasa'da: Şiva-Purana'ya göre alapa, çeşitli konuşmaları ifade eder. Brahma'nın Narada'ya anlattığı nakillere göre Sevgi tanrıçası Kama  Şiva'nın yaşadığı muhite ulaştığında, Bahar tüm ihtişamını efendinin eğilimine göre yaydı. [...] Çeşitli sohbetler (alapa), bakışlar, şakalar ve hoş sözler ile Kama, Şiva'ya kendi Benlik bilgisini aktardı. Onun ay beyazlığı yüzündeki nektarı içen Şiva böylece vücudunu sabit bir konuma getirdi. O anlarda, heyecan içindeydi ve hoş bir durum yaşadı.

Hindistan dışında - Pali dilinde: Alapa; konuşma, diyalog, bir söz veya kelime.

Hindistan dışında - Marathi ve İngiliz dilinde: Alapa, şarkı söylemek için sese önceden ayar yapmak. Anahtarı yakalamak için notların üzerinden koşmak. Bir melodiyi mırıldanmak. Ölünün arkasından ağıt yakarak ona övücü sözler söylemek. Bağlamak için etrafında dönmek. Bağlanacak veya sarılacak malzeme. Sıkıca bağlamak. Karşılıklı konuşmak veya diyalog. Şarkı söylemek için sesi önceden ayarlamak.

Hindistan dışında -Sanskritçe ve İngilizce sözlük: (1) Konuşmak, birisine konuşmak, diyalog. (2) Nakletmek, bahsetmek, (3) müzikte yedi nota (sa, ri, ga, ma, pa, dha, ni). (4) Aritmetik veya cebirsel problem. (5) Bir soru. (7) müzikte bir melodi. [Ve benzeri diğer tanımlamalar].

Anlam karmaşası içinde kaybolmamanın yolu, sözcüğün ilk çıkış yerini saptamak ve değişim süreçlerini izlemekten geçiyor. İlk çıkış anlamı "konuşmalar". Dini amaçlı olarak "ilahi söylemeler".... Ve bu sürece vurgulu çalgı düzeyinde "davul" veya "tambur"; üflemeli çalgı düzeyinde ise "ney" giriyor. İlahiler ve müzik tanrıyla, tanrıçayla konuşmalar manasına geliyor. Bunun doğaçlama yöntemiyle özel bir şekilde icra edilen türüne alapa deniyor ama zaman içinde alapa aynı zamanda müziği icra eden çalgıcıların sıfatı oluyor. A'raba, A'rabba sözcükleri Alapa, Alappa sözcükleriyle özdeşleşip bütünleşiyor. A'rabbah veya "Ey Tanrıçam" hitabı alapa adı verilen diyalogun ta kendisi.  Bu nedenle eski tarihli Latince sözlüklerde "A Rab" sözcüğü "Alap" olarak tanımlanıyor.

Alap veya Arap,  "Ey Tanrıçam" diye yakararak ilahiler söyleyen kişi...
Alap veya Araba, raga'yı belirlemek için doğaçlama "giriş taksimi" yapan.
Alap veya Arap, kişinin uykusunu getiren ağır, sofistike "giriş taksimi"..
Alap veya Arap, davulcu, tamburcu ve neyzenden oluşan müzik grubu..
Alap veya Araba, bir yöredeki çalgıcı ekibi.. Çalgıcı grubu.

Herhangi bir çalgı ekibine "Düğüncüler" yakıştırması neden yapılmışsa, "Alaplu" lakabı da o nedene mebnidir.

Alaplular'ın  yaşadıkları köyde çoğunluk olmaları gerekmiyor. Bir band grubu, bir çatal, üç beş kişi bu işi meslek edinmiş adlarını da yakın çevredeki köylere duyurabilmişlerse orası Alaplu'dur. Alapiye, Alpiye veya Alpullu....

Alapa, Alope, Alaapa, Apuli ve benzeri adlara sahip yerleşim yerleri, ilgili özel isimler:

Alope: Tayland'ta bir şehir.

Alope: Yunanistan'ın Tesalya ve Attica bölgelerinde şehir isimleri.

Alope: Amazon kraliçesi "
Prenses-İlya"nın 5 (Penthesilea)  doğduğu Pontus'da bir şehir.

Alopece: Atina şehrinin bir semtiydi, ama sur duvarlarının dışında kalıyordu.

Alopece: Attica'da Sokrat ve Aristo'nun doğduğu köy.

Alopece: Kırım boğazında bir ada.

Alopece: İzmir'in karşısında bir ada.

Alopeconnesus: Gelibolu yarımadasında veya Trakya Chersonesos'unda bir şehir (Küçük Kemikli Burnu).

Alorus: Makedonya'da bir şehir. 

Alpa: Pompei şehri. 

Alphee: Mora yarımadasında bir nehir.

Alpis: Tuna Nehri'nin bir kolu.

Alpium: Yunanistan'ın Mora coğrafi bölgesine dahil bir il olan Laconia'da bir köy.

Alpuxares: İlipula, İllipula: İspanya'nın Granada bölgesindeki dağların adı.

Alps, Alpes, Alpionia, Albia: Avrupa'nın en yüksek dağları" (Pye, 1803).

Alpu: Eskişehir'in ilçesi. 

Alapala: ABD'de Michigan eyaletinde bir kasabanın adı (Journal, 1882).

Alapaha: ABD'de Güney Georgia'dan güneye, Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyindeki Florida'ya uzanan Suwannee Nehri'nin kollarından birinin adı.

Alpha: Avustralya'da Queensland, Barcaldine bölgesinde kırsal bir yerleşim yeri.

Alpa Kalan: Pakistan'ın Pencap eyaletindeki Kasur Bölgesi'ne bağlı bir kasaba.

Arraba: İsrail'de bir kasaba.

A'Raba Vadisi: Suriye'de Bekaa Vadisi.

Rabun: ABD'de Smithville şehrine bağlı bir kasabanın adı.

Pula: Hırvatistan'ın Istria bölgesinin en büyük şehri.

Puli:  Tayvan'ın Nantou bölgesinde bir şehrin  ilçesi.

Lapuli: Dans ayakkabısı.

Lapuli: Nepal'in merkez bölgesi.

Lapuli: Endonezya'da Sulawesi Tenggara bölgesinde bir şehir.

Lapali: Hindistan'ın Maharaşta bölgesinde şehir adı.

Bulu Lapali: Endonezya'da bir dağ adı.

Lapali: Maharashtra'nın Buldhana Bölgesi'ndeki Motala Taluka ilçesinin bir köyü.

Lapalio: Finlandiya'da Raakkyla, Keski-Karjala, Pohjois-Karjala (sığırlarla ilgili) adları olan bir ada.

Lapuza: Bosna-Hersek'te bir köy.

Alappuzha veya Alappey: Hindistan'ın Kerala eyaletinde bir bölgenin ve şehrin adı.

Alappu: Tamil dilinde zihnin karışması anlamına geliyor. 

Alappiu: Yunanca 'armut' kelimesinden geliyor [Hintlilerin perküsyon davuluna atıf mı?].

Alappu: Hindistan'ın Kerala eyaletinde Harippad şehrinin diğer bir şekilde adlandırılması.


Arappu kattuka, Alappu kaattuka: İğrenme, nefret etme.

Aleppo (Halep)
: Suriye'de bir şehir. Sözcüğün anlamıyla ilgili değişik rivayetler var. Birincisi "ekşi süt" anlamında. Hintlilerin "tyre" adını verdikleri süt çeşidi. İkinci anlamı "süt sağıldı" demek. İbrahim peygamberin ineğini sağdığı yer anlamında olduğu belirtiliyor. Üçüncü anlamı "beyaz inek".

Alappu: Malayalam dilinde "Babil Kulesi". Tevrat'ta verilen bilgiye göre Nuh'un torunları tarafından cennete veya Tanrıya ulaşmak için Babil şehrinde yapıldı. Tanrı bu işe kızdı ve onların dillerini karıştırarak birbirlerini anlamaz hale getirdi, böylece birbirlerine yabancılaştılar. 

Alpi Apuane (İtaly), Apuan Alps: Kuzey Tuskana'nın dağlık bölgesi. Yakın bir bölgede "Barga" adlı bir kasaba var.

Alpulia, (Puglia): İtalya'nın Adriyatik Denizi kıyısında, ülkenin güney bölümünde yer alan eyalet veya bölge. Başşehri Bari. İtalya'nın topuğu olarak ünlenmiş. (Apulia-Bari ve Alpullu-Burgaz... Apuli  tanrıça, Burgaz  veya Bari  Tanrı anlamında... "Tepeler" ve "nehirler" tanrıçayı, "kuleler" tanrıyı temsil ediyor.)

Apuli: Eski bir İtalyan kabilesi.

Aulla: İtalya'nın Toskana bölgesinde bir kasaba.

Apuli: Daçya kasabası Apulon'da (Latince Apulum), şimdi Transilvanya veya Romanya'daki Alba Lulia'nın yakınında bulunan bir Daçya kabilesi.

Alba Iulia: Romanya'nın Alba İli'nde bulunan bir yerleşim yeri.

Kiryat Arba, Mamre, Hebron: Yahudilerin "Hebron" adını verdikleri İsrail'de bir şehir.

Alba, Arba, Pompei: İtalya'da bir şehir.

Arbe - Albe: R'nin genellikle L'ye dönüştüğü yer isimlerinin kullanımında Arba veya Arbe ile Albe veya Alpe sözcüklerinin anlamları aynıdır. "Deniz yatağı", "tepe" veya "baş" anlamına gelen ve adı Arba olan küçük bir adaya sahibiz. Alba İskoçya'nın eski adıdır ve o da "deniz yatağı" anlamındadır. Alba, "tepelik bölge" anlamında kullanılmış olabilir (Dyer, 1816).

Alba, Arba: Bize, İspanya'da Pirenelerin eteğinde olan Plini nehrini anlatıyor (Ortelius, 1587).

Alba, Arba, Albero, Arbero: Birbirinin yerine kullanılabilen sözcükler (Todd, 1910).

Orba: Süprem tanrı. En yüksek tanrı. Bir dağ yüksekliği ile temsil edilmiştir (Man in Society, 1963).

Örnekleri daha fazla uzatmadan genel bir değerlendirme yapmak gerekirse Alba, Alpu, Alpa, Arba, Araba sözcükleri Romalılara, Greklere veya Orta Doğu'nun semitik halklarına ait değil. Asıl kökeni Mezopotamya-Hint-Türk coğrafyası. Orta Asya ve Hint topraklarından gerek deniz, gerekse kara yoluyla yapılan göçler sonucunda dünyanın diğer bölgelerine taşınmış ve çeşitli yeni anlamlara bürünmüş. Her coğrafi bölgede farklılaşan anlamlar, sözcüğün yazılış ve söyleyiş biçimindeki değişiklikler o bölgelerin kültürü, inançları, kabile yapıları ve çevre toplumlarıyla etkileşimi sonucu oluşan yeni değerlerin, yeni kalıplarının ürünü. Bu nedenle Alpullu ile ilintili sözcüklerin anlamlarını "tekleştirmek" doğru değil. Türkiye sınırları içinde kalan Alpullu için, Hint kökenli Alapa veya Alaapa anlamı kontekste daha yakın... Bu çerçevede Lüleburgaz şehrinin anlamıyla Alpullu'nun "çalgıcılar" anlamı bütünlük gösteriyor. En yakınımızdaki köy adının Dogancalı (Düğüncülü) olması bu bağlantıyı ayrıca güçlendiriyor.

Yazında alâpu  kelimesinin "konuşma bilimi" olarak tanımlandığını belirtmiştik... Hem hâl, hem de kâl ile... Yerine göre şarkı söyleme, yakarma veya dua etme... Yerine göre semâ döngüsü veya dans etme.....

Kelam ilmi, çalınan "enstrümanı konuşturma" sanatı demek..... Darbukayı ve davulu... Zurnayı, tamburu veya neyi...

Şarkıyı söyleyen solist  veya enstrümanı çalan sanatkar maharetle sergiledikleri performans uygulamalarında, gerçekte Şiva ile Şakti'nin kendi aralarında şakalaşarak, sevgiyle yaptıkları sohbeti örnekleştiriyorlar. Veya, Devâi'nin tanrı ve tanrıçayla kurmaya çalıştığı muhayyel irtibatı... Muhayyel konuşmayı.....

Bu arada unutmayalım, "laz" sözcüğü tanrıça anlamına mı geliyordu? Arabba  veya Alappa...


Hüner Şencan

Notlar:

1) Raga: Hindistan ve Pakistan'da doğaçlama nota çatısına dayanan ağır ve yavaş bir tarzda çalınan dini müzik.

2) Svara: Hint klasik müziğinde "müzik gamının" yedi notası. Yedi notanın kalın sesten inceye veya inceden kalına gitmek üzere sıralanmış olan dizisi.

3) Tantra Batı toplumlarında "dizginlenmemiş cinsellik" olarak bilinmektedir. Bununla birlikte, cinsellik, ruhun Tanrıça ile birliğinin temsili olarak, bu ayrıntılı ruhsal uygulamanın yalnızca bir yönüdür (Hare, 2020).

4)  Semen: Erkek üretkenlik sıvısı.

5) Prensesilya veya Pentesilya şeklinde okunabilir.

Kaynaklar:
Abbas, K. A. (1971). Maria. Hind Pocket Books.

Beenkar. (2020). Indian Veena. Beenkar Academi: http://www.beenkar.in/
     adresinden alındı

Bose, A. (2016). Canvas.

Britannica. (2020). Alapa. https://www.britannica.com, s.
       https://www.britannica.com/art/alapa.

Britannica. (2020). Tantra. https://www.britannica.com:
     https://www.britannica.com/topic/Tantra-religious-texts adresinden alındı

Cueva, E. P. (2001). Petronius "Satyrica" 38.6-11: "Alapa" Revisited. Classical Philology,
     96
(1), s. 68-76.

Dyer, G. (1816). Vulgar errors, ancient and modern, attributed as imports to the proper
       names.


Hare, J. B. (2020). Tantra. https://www.sacred-texts.com: https://www.sacred-
     texts.com/tantra/ adresinden alındı

Holroyde, P. (2017). Indian Music: A Vast Ocean of Promise.

Journal. (1882). Journal. Georgia. General Assembly. House of Representatives.

Kelkar, M. A. (1995). Subordination of Woman: A New Perspective. Discovery
     Publishing House.

LSJ. (2020). Alapa. https://lsj.gr: https://lsj.gr/wiki/alapa adresinden alındı

Man in Society. (1963). Man in Society, 1. cilt,1. sayı. Nigeria: Sociological
     Association, University of Nigeria.

Nandagopal, C. (2020). Music. http://ancientindianwisdom.com:
     http://ancientindianwisdom.com/culture-overview/music adresinden alındı

NWE. (2020). Hindustani classical music. New Wonld Encyclopedia:
     https://www.newworldencyclopedia.org/entry/Hindustani_classical_music
     adresinden alındı

Ortelius, A. (1587). Thesaurus Geographicus: in quo totius terrae regionum, montium.

Pye, C. (1803). A New Dictionary of Ancient Geography, exhibiting the modern in addition
   to the ancient.


Robert Ainsworth, ?. J. (1828). Latin Dictionary: Morell's Abridgment.

Saxena, N. B. (2004). In the Beginning is Desire: Tracing Kali's Footprints in Indian  
     Literature.


Todd, H. A. (1910). Romanic Review. Department of French and Romance Philology of 
     Columbia University.

UIP. (1984). Link - Volume 26, Issue 3 - Page 35. United India Periodicals.

Wisdom Library. (2020). Alapa. Wisdom Library:
     https://www.wisdomlib.org/definition/alapa adresinden alındı







.